Bugun...



İmam Ali’nin (a.s) Kâbe’de Dünyaya gelişi - 2

İmam Ali’nin (a.s) Kâbe’de Dünyaya gelişi - 2

facebook-paylas
Tarih: 07-02-2023 14:55

İmam Ali’nin (a.s) Kâbe’de Dünyaya gelişi - 2

Şemsuddin Zehebi, onun hakkında şöyle diyor: “Yusuf b. Fergali Hanefi, fıkıh ve tarih konusunda söz sahibi ve hitabet sanatında ise, eşsiz bir âlimdi. Tarih ve biyografi ilminde allameydi. Kabileler arasında da son derece sevilen muteber bir şahsiyetti. Bir müddet Şebliye ve Bedriyye medreselerinde tedrisle uğraştı. O, erdem sahibi, bilgin ve nüktedan bir âlimdi. Devlet organlarında gördüğü yanlışlıklara karşı çıkardı. Herkesin takdirini kazanmış alçak gönüllü bir şahsiyetti.” [1]

Ebu Muhammed Yafii (Ö.68 h.k), Sıbt b. Cevzi hakkında şöyle yazar: “O, engin ilme sahip iyi bir hatipti; biyografileri iyi bilirdi; Demeşk’de (Şam) konuşmalar yapıp, halkı aydınlatırdı. Konuşması çekici ve akıcı olduğu için halkın kahır çoğunluğu tarafından kabul görürdü…”[2]

Kutbuddin el-Yuneyni (Ö.726 h.k) Sıbt b. Cevzi hakkında şöyle yazar: “Hitabette kendi zamanın eşsiz âlimlerindendi. Onu görenin kalbinde bir yumuşaklık oluşurdu. Konuşmasını dinleyenlerin gözlerinden yaşlar akardı. Halkın büyük çoğunluğu tarafından sevilirdi. Bazen bir mecliste az ve öz konuşmasıyla ya da okuduğu bir şiirle halkı ağlatırdı. Onun meclisine her zaman âlimler, emirler, vezirler ve kısacası her kesimden insanlar katılırdı. Meclisine katılıp da tövbe etmeden bir kimsenin çıktığı olmamıştır.” [3]

Yine el-Akri Hanbelî (Ö.1089 h.k) İbn-i Cevzi hakkında şöyle yazıyor: “Sıbt b. Cevzi engin ilme sahip bir hatip ve tarihçiydi. Yedi yüzlü yıllarda Demeşk’e gelerek, halkı ilmi ve öğütleriyle aydınlattı. Konuşmaları ve nasihatleriyle halkın gönlünde taht kurdu… Eğer onun “Mir’atu’z-Zaman” adlı eserinden başka bir kitabı olmasaydı bile, bu kitap şeref ona yeterdi.” [4]

4-Mes’udi (Ö.346 h.k)

Ali b. Hüseyin Mes’udi, Şafii mezhebinin meşhur edip ve tarihçisidir. Hz. Amirü’l Müminin Ali’nin (a.s) Kâbe’de dünyaya gelişi hakkında şöyle diyor: “Ali’nin doğum yeri Kâbe’dir.” [5]

5-İbni Sabbağ el-Maliki (Ö.855 h.k)

İbn-i Sabbağ Maliki “Fusulu’l Muhimme” adlı eserinde şöyle yazar: “Ali (aleyhisselam), Şehrullah’ın yani Recep aynının on üçü Cuma gününde “Ammu’l Fil” yılınının otuzunda ve hicretten 23 yıl önce Mekke-i Müşerrefe’de Beytullah’ın (Kabe) içinde dünyaya geldi… Ondan önce kimse Mekke’de dünyaya gelmemiştir. Bu bir fazilettir ki Allah-u Teâlâ bu fazileti hazretin makamını tazim ve yüceletmek için ona mahsus kılmıştır.” [6]

Allame Kunduzi “Yenabiu’l Mevedde” adlı eserinin mukaddimesinde ondan bir söz nakletmeden önce onu “fakih ve muhaddis” gibi sıfatlarla övüyor. [7]

İbn-i Sabbağ’ın öğrencilerinden olan Sahavi üstadını şu cümlelerle tarif ediyor: “Ali b. Muhammed b. Ahmed… aslen Gazzelidir. Maliki mezhebinden olup, “İbn-i Sabbağ” adıyla ün kazanmıştır. Mekke’de serpilip yetişti. Kur’an’ın hafızıydı ve İbn-i Malik’in fıkhı hakkında bir risale yazmış ve  Şerifu’r-Rahman Fasi ve… sunulmuştur… “Fusulu’l Muhimme fi Marifeti’l Eimme” gibi birçok esere imza atmıştır. [8]

İsmail Paşa, İbn-i Sabbağ hakkında şöyle diyor: “İbn-i Sabbağ, Ali b. Muhammed… Maliki mezhebindedir. Mekke’ye bağlı Sefakasi yöresindendir. 855 h.k. yılında dünyadan göçmüştür. “el-İberu fi-men Sefihe’n-Nazar” ve “el-Fusulu’l Muhimme fi Marifeti’l Eimme” adlı kitaplar onun teliflerindendir. [9]

6-Halebî (Ö.1044 h.k)

Ali b. Burhanuddin Halebî, meşhur “Sire-i Halebi” adlı eserin sahibidir. Uzun bir bahisten sonra Hz. Ali’nin (aleyhisselam) doğumunun Kabe’nin içinde gerçekleştiğine deliller ikame etmiş ve şöyle demiştir: “Çünkü o hazret Kabe’nin içinde dünyaya geldi ve o zamanlar Resulullah (s.a.a) 30 yaşındaydı.” [10]

Şimdiye kadar özetle okuduklarınız hadis ve ilim erbablarından kesitlerdi. Konuyla ilgili daha geniş bilgiye sahip olmak için şaheser olan değerli “el-Gadir” kitabının 6. cildi ve “Şerh-u İhkaku’l Hak” kitabının 17.  cildine müracaat edilebilir.

Acaba Hekim b. Hazam Kabe’nin içinde mi dünyaya gelmiştir?

Gerek Şia itikadına göre, gerekse İbn-i Sabbağ Maliki ve Genci Şafii gibi birçok Ehlisünnet ulemasına göre, Emirü’l Müminin Ali’den (a.s) başka hiç kimse Mekke’nin içinde dünyaya gelmemiştir. Bu büyük fazilet sadece Hz. Ali’nin (a.s) yüce şahsiyetine münhasırdır. Ne ondan önce ve ne de sonra kimse o kutsal mekanda dünyaya gelme şerefine nail olmamıştır. Ancak ne yazık ki tarihin tahrifçileri ve Emirü’l Müminin Ali’nin (a.s) düşmanları, o hazrete ait bu özel fazileti, onun diğer faziletleri gibi ya temelden inkar etmişler ya da başkalarını da o hazretin sıfatlarına ortak kılmışlardır.

Hz. Peygamber’in (s.a.a) Ehlibeyt’ine (a.s) mahsus olan faziletlerinden tahrife uğramayan ve çeşitli tevillerle başka manalar yüklenmeyen faziletlerin pek az olduğunu iddia edersek, abartmış sayılmayız. Tahrifçilerin tahrifinden nasibini alan faziletlerden biri de Hz. Ali’nin (a.s) Kabe’nin içinde dünyaya geldiğidir. Hatta ne o hazretten önce ve ne de sonra kimsenin orada dünyaya gelmediği nakledilmiştir. Bu nakil ve iddialara ragmen, bazı garezciler Hekim b. Hezam’ın da Kabe’nin içinde dünyaya geldiğini ileri sürmüşlerdir. Bu görüşü ilk iddia eden kimse, Zübeyr b. Bukar’dır. (Ö.256 h.k) Ne Zübeyr b. Bukar’dan önce ve ne de sonra hiçbir Ehlisünnet alimi bu görüşü ne savunmuştur ve ne de bir kitapta nakletmiştir.

Zübeyr, “Cemheretu Nesebi Kureyş” adlı eserde şöyle yazıyor: “Hekim b. Hezam’ın annesi Kureyşli kadınlarla birlikte Kabe’ye girdi. O karnında Hekim b. Hezam’ı taşıyordu. Ansızın doğum sancısı vücudunu sardı ve karnındaki çocuğunu Kabe’de dünyaya getirdi.” [11]

Zübeyr b. Bukar bu rivayeti Mus’ab b. Osman b. Mus’ab b. Urve b. Zübeyr b. el-Avam’dan nakletmektedir ki hadis birkaç açıdan gevşektir:

1-Mus’ab b. Osman meçhuldür ve hiçbir rical kitabında adı geçmemiştir.

2-Rivayet mürseldir; çünkü Mus’ab b. Osman bu olaydan onlarca yıl sonra dünyaya gelmiştir. Olaydan çok sonraları dünyaya gelen biri böyle bir haberi nasıl nakledebilir?

3-Bu rivayet Zübeyr Hanedanı’nın özellikle de Zübeyr’in uydurduğu tutarsız bir iddiadır. Çünkü Zübeyr Hanedanı, Ehlibeyt’e (a.s) olan düşmanlığından dolayı onlarca efsane uydurmuştur ki o efsanelerden biri de Hekim b. Hezam’ın Kabe’de dünyaya gelme efsanesidir. Bu efsane de Emirü’l Müminin Hz. Ali’ye (a.s) özgü faziletleri örtbas etmek ve o hazretin Kabe’de dünyaya gelişini sıradan bir olay gibi göstermek için uydurulmuştur.

Diğer taraftan Hekim b. Hezam ile Zübeyr Hanedanı amca çocuklarıydılar; çünkü Hekim b. Hezam b. Huveylid b. Esed b. Abduluzza ve Zübeyr Hanedanı Esed b. Abduluzza’ya yetişmektedirler. Zübeyr Hanedanı’nın kendi amca çocukları hakkında böyle bir fazilet efsanesini uydurmaları da muhtemeldir.

 “Rabbinizden mağfiret dileyin ve O’na tevbe edin ki, belli bir süreye kadar sizi güzelce geçindirsin ve her fazilet sahibine faziletinin karşılığını versin.” [12]

 

--------------

[1]- ez-Zehebi; Şemsuddin Muhammed b. Ahmed b. Osman b. Kaymaz, Tarihu’l İslam ve Vefeyatu’l Meşahiri vel A’lam c.48, s.183. Tahkik: Dr. Ömer Abdüsselam Tedmiri. Yayıncı: Daru’l Kitabi’l Arabî- Beyrut/Lübnan, Birinci Baskı 1407 h.k, 1987 m.

[2]- el-Yafii; Ebu Muhammed Abdullah b. Es’ad b. Ali b. Süleyman, Mir’atu’l Cinan ve İbretu’l Yakzan c.4, s.136, Yayıncı: Daru’l Kitabi’l İslami-Kahire 1413 h.k, 1993 m.

[3]- el-Yuneyni; Kutbuddin Ebul Feth Musa b. Muhammed, Zeylu Mir’atiz-Zaman c.1, s.15

[4]- el-Akri Hanbelî; Abdulhayy b. Ahmed b. Muhammed, Şezeratu’z-Zeheb fi Ahbari min Zeheb c.5, s.266. Tahkik: Abdülkadir el-Ernuut, Mahmud el-Ernuut Yayıncı: Daru b. Kesir-Demeşk (Şam) Birinci Baskı 1406 h.k.

[5]- el-Mes’udi; Ebul Hasan Ali b. Hüseyin b. Ali (Ö.346 h.k) Murucu’z-Zeheb c.1, s.313

[6]- İbn i Sabbağ; Ali b. Muhammed b. Ahmed el-Maliki el-Mekki (Ö.855 h.k) el-Fusulu’l Muhimmeti fi Marifeti’l Eimme c.1, s.171, Tahkik: Sami el-Gurayri, Yayıncı: Daru’l Hadis Lit-Tibaeti Ven-Neşri-Qom, Birinci Baskı, 1422 h.k.

[7]- el-Kunduzi el-Hanefi; Şeyh Süleyman b. İbrahim (Ö.1294 h.k), Yenabiu’l Meveddeti Li Zevi’l Kurba c.3,s.348, Tahkik: Seyyid Ali Cemal Eşref el-Hüseyni, Yayıncı: Daru’l Usveti Lit-Tibaeti ven-Neşri, Birinci Baskı 1416 h.k.

[8]- Sahavi; Şemsuddin Muhammed b. Abdurrahman (Ö.902 h.k) Ez-Zav’u Lil-Lami Li Ehlil Kurani’t-Tasii c.5, s.283, Yayıncı: Menşurat Daru Mekke el-Hayat/Beyrut

[9]- el-Bağdadi; İsmail Paşa (Ö.1339 h.k) Hediyyetu’l Arifin Esmau’l Muellifin ve Asaru’l Musannifin c.5, s.732, Yayıncı: Daru’l Kutubi’l İlmiyye-Beyrut,1413 h.k, 1992 m.

[10]- el-Halebî; Ali b. Burhanuddin (Ö.1044 h.k) es-Siretu’l Halebiyye fi Sireti’l Emini vel-Me’mun c.1, s.226, Yayıncı, Daru’l Marife-Beyrut, 1400 h.k.

[11]- ez-Zübeyr b. Bukar b. Abdullah (Ö.256 h.k) Cemheretu Nesebi Kureyş ve Ahbaruha c.1, s.77

[12]- Hud-13




Bu haber 1330 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER EHLİBEYT Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI