Bugun...



Ehlibeyt İmamları’nın (a.s) Fazilet ve Üstünlükleri - 3

Hz. Peygamber (s.a.a) onları Mubahaleye davet ettiğinde, onlarda “dönelim ve düşünelim” dediler.

facebook-paylas
Güncelleme: 18-05-2021 10:34:38 Tarih: 18-05-2021 10:31

Ehlibeyt İmamları’nın (a.s) Fazilet ve Üstünlükleri - 3

Daha sonra kendi aralarında meşverete koyuldular ve söz sahipleri olan Akib’e şöyle dediler: “Sen ne düşünüyorsun?” O şöyle cevap verdi: “Ey Nasraniler! And olsun sizler Muhammed’in peygamber olduğunu ve onun Allah tarafından bir kitapla geldiğini biliyorsunuz. Peygamberi ile Mübahale edipte yaşlıları kalan çocukları büyüyen hiçbir ümmet olmamıştır.

Eğer böyle yaparsanız helak olacağız. Eğer kendi dininizde ısrarlı iseniz, bu adamı terk edin ve kendi diyarınıza dönün”. Bu esnada, Allah Resulü (s.a.a) geldiler ve kucağında Hüseyin, Hasan’ın eli elinde, Fatıma arkasında ve Ali’de Fatıma’nın arkasında idi. Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyuruyordu: “Ben dua ettiğimde sizler de amin deyiniz”.

Necran Oskof’u bu manzarayı görür görmez, Necran Nasranilerine dönerek şöyle dedi:

“Ben öyle simalar görüyorum ki, Allah dilese bunların hürmetine dağları yerinden söker. Sakın Mubahale etmeyesiniz; helak olursunuz ve kıyamete kadar yeryüzünde Nesrani kalmaz.

Daha sonra şöyle dediler: “Ey Ebu’l Kasım! Biz Mubahale etmemeye karar aldık. Sen kendi dininde kal ve bizde kendi dinimizde kalalım”. Daha sonra aralarında bir anlaşma yaparak, bir birlerinden ayrılmışlardır. Zamehşeri bu ayete dayanarak, Ehlibeyt’in (a.s) yüce makam ve üstünlüğünün olduğunu söylüyor. [1]

Bu ayetin şan-ı nüzulunu bu şekilde nakledip, Hz. Ali (a.s), Hz. Fatıma (s.a), Hz. Hasan (a.s) ve Hz. Hüseyin’in (a.s) adını bu olayda zikredenlerden bazıları şunlardır:

1-Hafız Ebu Naim İsfahani, Nüzulu’l Kur’an

2-Tefsir-i İbn-i Kesir, c.1, s. 370

3-Hafız Suyuti, Esbabu’n-Nüzul Dürru’l Mensur.

4-Sahih-i Müslim, c. 7, s. 120, h. 1871

5-Sünen-i Tirmizi, c. 4, s. 293, h. 4085

6-Müsned-i Ahmed, c. 1, s, 185

7-Sünen-i Beyhaki, c.7, s. 63

8-Müstedrek-u Hakim, c. 3, s. 150

9-El-İsabe, c. 2, s. 503

10-Marifetu’l Hadis, Hakim, s. 50

Ahmed b. Hanbel kendi müsnedinde şöyle naklediyor: Hz.Peygamber (s.a.a) Hasan ve Hüseyn’in elini tutarak şöyle buyurdu:

“Kim beni ve bu ikisini, bunların babasını ve annesini severse, kıyamet günü benimle beraber benim derecemde olacaktır”. [2]

Şafii İbn-i Meğazili, Cabir b. Abdullah Ensari’den şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (s.a.a) bir gün Arafat’ta Hz. Ali’ye (a.s) şöyle buyurdu:

“Ey Ali! Yaklaş. Ben ve sen bir ağaçtan yaratılmışız. Ben, o ağacın köküyüm ve sen fer’isin (gövdesisin); Hasan ve Hüseyin de onun dallarıdır. Kim o dallardan birine tutunursa, Allah onu cennete götürür.”[3]

Abdullah b. Abbas şöyle diyor: “Hz. Peygamber’den (s.a.a), Hz. Adem’in Rabbinden aldığı kelimeler hakkında sorulunca şöyle buyurdular: Adem, Muhammed, Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin’in hakkına Allah’a yemin etti ki, tövbesini kabul etsin. Allah da onun tövbesini kabul etti”. [4]

Zamahşeri kendi tefsirinde Ehlibeyt (a.s) hakkında bir rivayet nakletmiş ve bu rivayeti Fahri Razi ve Kurtubi de kendi tefsirlerinde ondan iktibas etmişlerdir. Mezkur hadis Ehlibeyt’in (a.s) makam ve faziletini açıklamaktadır. O hadiste Hz. Resul-ü Ekrem (s.a.a) şöyle buyuruyor:

“Kim Âl-i Muhammed’i sevdiği halde ölürse, şahadet mertebesine erişmiş olarak ölür. Bilin ki, kim Âl-i Muhammedi sevdiği halde ölürse, bağışlanmış olarak ölür. Bilin ki, kim Âl-i Muhammed’i severek ölürse, tövbe etmiş olarak ölür. Bilin ki, kim Âl-i Muhammed’i severek ölürse, imanı kamil mümin olarak ölür.

Bilin ki, kim Âl-i Muhammedi severek ölürse, ölüm meleği ona cennet müjdesi verir. Sonra da Münker ve Nekir onu cennetle müjdeler. Bilin ki, kim Âl-i Muhammed’i severek ölürse, gelin kocasının evine girer gibi cennete gider. Bilin ki, kim Âl-i Muhammed’i severek ölürse, Allah onun kabrinde cennete iki kapı açar. Bilin ki, kim Âl-i Muhammed’i severek ölürse, mezarı rahmet meleklerinin ziyaretgahı olur. Bilin ki, kim Âl-i Muhammed’i severek ölürse, sünnet üzere gerçeğe uyan topluluktan olarak ölür.

Şunu da bilin ki, kim Âl-i Muhammed’e buğz ederek ölürse, kıyamet günü iki gözü arasına “Bu Allah’ın rahmetinden meyustur” sözü yazılmış olarak gelir. Bilin ki, kim Âl-i Muhammed’e buğz ederek ölürse, kafir olarak ölür. Bilin ki, kim Âl-i Muhammed’e buğz ederek ölürse, cennetin kokusunu bile alamaz.”[5]

 

 

-----------------

[1] -Tefsir-i Keşşaf, Al-i İmran Suresi, 61. ayetin tefsiri

[2] -Müsned-i Ahmed, c. 1, s. 77; Zehairu’l Ukba, s. 123

[3] -Menakib-i İbn-i Meğazili, s. 90 ve 297

[4] -Menakib-i İbn-i Meğazili, s. 63, Yenabiu’l Mevedde, s. 97

[5] -El-Keşşaf, Zamahşeri, c. 4, s. 221; Tefsir-i Fahri Razi, c. 27, s. 166; Tefsir-i Kurtubi




Bu haber 541 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER EHLİBEYT Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI