Bugun...



Ben-i İsrail'in Üstünlüğünün Ehl-i Beyt'le Bağlantısı

Bismillahirrahmanirrahim

facebook-paylas
Tarih: 21-03-2022 17:12

Ben-i İsrail'in Üstünlüğünün Ehl-i Beyt'le Bağlantısı

Soru: Esselemu aleykum ve rahmatullah. Benim dini konularda biraz olsun bilgim var, yalnız bilmediğim daha çok konu var, bana arkadaşım tarafından şöyle bir soru soruldu: Kur'an-ı Kerim'in bir ayetinde, "Ya Beni İsrailez-Küru Ni'metiyel-Leti En'amtu Aleykum Ve Enni Faddaltukum Alel-Âlemin." Ayette zikredilen Ben-i İsrail'in üstünlüğünün Ehl-i Beyt'le bağlantısı var mıdır? Bana bu konuda aydınlatıcı bilgi verirseniz çok sevineceğim. Başarılarınızın devamını dilerim. Vesselemu aleykum.

Cevap: Ve Aleykumusselam, aziz kardeşim. Sorunuza gelince “Ya Beni İsrailez-Küru Nimetiyel-Leti En'amtu Aleykum Ve Enni Fazzaltukum Alel-Âlemin. "Ey İsrail oğulları! Size verdiğim nimetimi ve sizi (bir dönem) âlemlere üstün kıldığımı hatırlayın" [1] ayetleriyle ilgili olarak sorunuzu açık bir şekilde ifade etmemişsiniz. Ama bu ayetlerle ilgili olarak şöyle bir soru akla gelebilir: Eğer İsrail oğulları âlemlere üstün kılınmışlarsa, Ehl-i Beyt (a.s) mektebindeki İslam Peygamberi'nin (s.a.a) ve onun masum Ehli Beyti'nin (12 İmam'ın) İsrail oğulları dâhil olmak üzere, tüm insanlardan üstün olduğuna dair inançla çelişmez mi?

Bu sorunun cevabı kısaca şöyledir: Bu ayet-i kerimeler tek başına değil diğer ayetler ve kesin hadisler ışığında ele alınıp manası anlaşılmaya çalışılmalıdır. Başka bir ifadeyle her ayet ancak İslam'daki temel ilkeler çerçevesinde yorumlanıp açıklanabilir. Kur'an ve İslam bir bütündür ve her ayet bu bütünün bir parçası hükmündedir; diğer ayet ve hadislere karşı inmiş bir şey değildir. Kur'an'ın mantığında İslam ümmeti en üstün ümmettir. Çünkü Kur'an şöyle buyuruyor: "Siz (İslam ümmeti) insanlar için ortaya çıkarılmış en iyi ümmetsiniz..." [2]

Bu ilke çerçevesinde yukarıdaki ayetlerle ilgili olarak müfessirler bir kaç tefsir zikretmişlerdir:

1. Tefsir: Bu ayetlerdeki “âlemler” kelimesi genel bir manayı ifade edebilecek bir kelimedir. Ama bu kelimeden özel bir mana, yani sadece İsrail oğullarının yaşadığı dönemdeki âlemler (topluluklar) irade edilmiştir. Bizzat bu ayetler ve bunlardan önceki ve sonraki ayetler üzerinde düşünülürse bu konu iyice anlaşılır. Çünkü bu ayette sizleri âlemlere üstün kıldığımızı hatırlayın diyor. Bu da gösteriyor ki bu üstünlük şimdi var olan bir şey değildir; önceden belli bir dönem için var olmuş ve şimdi ancak hatırlanması gereken bir olaydır. Nitekim onlarca ayette hep Kur'an'ı Kerim İsrail oğullarının başından geçen olayları, örneğin denizin onlara yarılmasını ve diğer mucizeleri ve Allah'a karşı gelmelerini, örneğin buzağıya tapmalarını vb. olayları onlara hatırlatmıştır. Bütün bunlar önceden olup geçmiş ve belli bir döneme ait konulardır.

Birçok ayet-i kerime onların Allah'ın nimetlerine şükretmeyerek, Allah'ın dünya ve ahirette azap ve lanetine uğradıklarını açıkça beyan etmektedir. Örneğin şu ayetlere bakın:

"Hani, İsrailoğullarından, "Allah'tan başkasına ibadet etmeyin, anne babaya, akrabalara, yetimlere, yoksullara iyilik edin ve insanlara güzel söz söyleyin, namazı kılın ve zekâtı verin." diye söz almıştık. Ama sonra siz, pek azınız hariç, (haktan) yüz çevirerek (sözünüzden) döndünüz." [3]

"Gerçekten, biz Musa'ya kitap verdik; ondan sonra da ard arda peygamberler gönderdik. Ve Meryem oğlu İsa'ya apaçık deliller verdik; onu Ruhu’l-Kudüs (Cebrail) ile destekledik. Fakat ne zaman bir elçi nefsinizin istemediği bir şey (bir hüküm) getirdiyse, siz (ona karşı) büyüklük taslamadınız mı? (Elçilerden) bir kısmını yalanladınız, bir kısmını da öldürüyordunuz." [4]

"(Onlar,) "Kalplerimiz kapanmıştır (senin ne dediğini anlamıyoruz)" dediler. Oysa Allah, inkârlarından dolayı onları lânetlemiştir; artık çok az inanırlar." [5]

"Daha önce (Son Peygamber'in gönderilmesiyle) kâfirlere karşı zafer beklerken, onlara Allah katından, yanlarında olanı (Tevrat'ı) doğrulayan bir kitap -önceden bilip tanıdıkları şey- gelince, onu inkâr ettiler. Artık Allah'ın lâneti kâfirlere olsun." [6]

Bakara suresinin 92-97. ayetleri de bu manayı açıkça ifade etmektedir.

Açıktır ki, Allah'ın çeşitli nimetlerine nankörlük ettikleri ve özellikle son Peygamber'e iman etmedikleri için Allah'ın gazabına müstahak olan bir milletin sürekli olarak âlemlerden üstün olması düşünülemez.

2. Tefsir: Bazı müfessirler “bu ayetteki üstünlükten maksat, her yönden ve mutlak anlamda değil, belli şeylerde tüm âlemlerden üstün olmalarıdır” demişlerdir. Örneğin onlardan gelen peygamber sayısının çok oluşu ve onlara gökten bıldırcın ve kudret helvası inmesi gibi özelliklerde onlar tüm ümmetlerden üstündürler. Bu gibi üstünlük ise, belli bir şeyde olduğu için mutlak anlamdaki üstünlüğü gerektirmez. Bu, bir örnekle şöyle açıklanabilir: Örneğin birisi Ahmet ile Hasan'ı beden gücü yönünden karşılaştırarak şöyle diyebilir: "Ahmet, Hasan'dan daha üstündür." Ama onun bu sözü, Ahmed'in mutlak anlamdaki üstünlüğünü ifade etmez; çünkü gerçekte Hasan diğer insani üstünlük ölçüleri yönünden Ahmet'ten daha üstün olabilir. Bu ayette de belli yönlerden İsrailoğularının üstün oluşlarının ifade edilişi, onların mutlak anlamdaki üstünlükleri anlamına gelmez. (Tibyan Tefsiri -Şeyh Tusi; Numune Tefsiri-Nasir Mekarim; Rahnema Tefsiri-Haşimi Rafsancani)

Bu ayetle ilgili yapılan başka tefsirler de vardır; biz bu kadarıyla yetiniyoruz.

 

-------------

[1]- Bakara, 47 ve 122.

[2]- Al-i İmran, 110.

[3]- Bakara, 83.

[4]- Bakara, 87.

[5]- Bakara, 88.

[6]- Bakara, 89.




Bu haber 1452 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SORU-CEVAP Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI