Bugun...



Ayet ve Rivayetlerde Aile Düzeni

Bir şahıs Allah Resulüne (s.a.a) gelerek evlilik meselesi hakkında kendisi ile istişarede bulundu. Bunun üzerine Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdu: “Evet, evlen; ama dindar bir kadınla evlen ki Allah sana hayır versin. Layık bir kadın kendisine ulaşılması mümkün olmayan a’sem bir karga gibidir.” Kendisine, “a’sem karga nedir? ” diye sorulunca şöyle buyurdular: “Bir ayağı beyaz olan kargadır.”

facebook-paylas
Tarih: 04-10-2019 09:20

Ayet ve Rivayetlerde Aile Düzeni

1. Evlilik

Bu konuda Yenabi’ul Hikmet, Mizan’ul Hikmet, Nehc’ul Fesaha, Gurer’ul Hikem kitaplarındaki “Evlilik” konusuna müracaat ediniz. Daha fazli bilgi edinmek için, bunun yanı sıra, “İslam’da Aile Düzeni” kitabının 1, 3, 7, 8, 9 ve 10. bölümleri ile Al-i İmran, 39; Nahl, 72; Rum, 32 ve Furkan, 74. ayetlere bakınız.

1- Varlık Aleminde Evlilik Normu

 “İbret alasınız diye her şeyi çift yaratmışızdır.”

2- İnsan ve Evlilik

“İnsanı sudan yaratarak, ona soy sop veren o’dur. Rabbin her şeye kadirdir”

“İçinizden, kendileriyle huzura kavuşacağınız eşler yaratıp; aranızda muhabbet ve rahmet var etmesi, o’nun varlığının belgelerindendir. Bunlarda, düşünen topluluk için dersler vardır.”

3-Evliliğin Değer ve Önemi

 “Gök kapıları dört zamanda açılır: Yağmur yağarken, çocuk babasının yüzüne bakarken, Kabe kapısı açılırken ve nikah anında.”
 “Her kim evlenirse şüphesiz kendisine saadetin yarısı verilmiş olur.”
 “Her kim gençliliğin ilk yıllarında evlenirse şeytan şöyle feryat eder: “Eyvahlar olsun! Eyvahlar olsun! Bu genç dininin üçte ikisini benden korudu.” O halde kul dininin diğer üçte biri hakkında da Allah’tan sakınmalıdır.”
Resulullah (s.a.a): “Aziz ve celil olan Allah nezdinde evlilikten daha sevimli ve değerli bir bina inşa edilmemiştir.”
Resulullah (s.a.a): “Kul evlendiği zaman dininin yarısını kemale erdirmiş olur. Dininin diğer yarısını korumak için de Allah’tan korkmalıdır.”
Resulullah (s.a.a): “Uyuyan evli kimse Allah nezdinde, oruç tutup gece ibadetle sabahlayan bekardan daha üstündür.”
İmam Sadık (a.s): “Evli insanın kıldığı iki rekat namaz, bekar insanın kıldığı yetmiş rekat namazdan daha hayırlıdır.”
4- Evliliğe Teşvik

 “İçinizdeki bekarları, kölelerinizden ve cariyelerinizden iyi olanları evlendirin.eğer yoksul iseler, Allah onları lütfü ile zenginleştirir. Allah lütfü bol olandır, bilendir.”

Resulullah (s.a.a): “Her kim Allah ile tertemiz bir şekilde görüşmek istiyorsa, eşiyle (evli bir halde) birlikte mülakat etmelidir.”
Resulullah (s.a.a): “Evlilik benim sünnetimdir. O halde her kim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir.”
Resulullah (s.a.a): “Evlenin, zira evlenmek rızkınızı artırır.”
Resulullah (s.a.a): “Bekarlarınızı evlendirin, zira bu işle Allah onların ahlakını güzelleştirir, rızıklarını artırır ve mürüvvetlerini çoğaltır.”
5-Bekarlar

Resulullah (s.a.a): “Ölülerinizin en kötüsü bekarlardır.”
Resulullah (s.a.a): “En kötüleriniz, bekarlarınızdır. Evli insanın iki rekat namazı, evli olmayan insanın kıldığı yetmiş rekat namazdan daha hayırlıdır.”
6-Evlilik İçin Aracı Olmak

İmam Sadık (a.s): “Kim bir bekarı evlendirirse Allah’ın kıyamet günü kendisine lütuf ve rahmet gözüyle bakacağı kimselerden olur.”
Müminlerin Emiri Ali (a.s) : “En büyük suç Müslüman kimsenin malına saldırıda bulunmaktır. En üstün aracı ise Allah bir araya getirinceye kadar iki insanın evliliği hususunda aracılık eden kimsedir.”
Allah Resulü (s.a.a) : “Kim müminleri evlendirmek hususunda Allah onları bir araya getirinceye kadar çalışırsa, Allah onu bin hur’ul ayn ile evlendirir. Bu yolda attığı her adım veya konuştuğu her söz sebebiyle kendisine bir yıllık amelin sevabını verir.”
İmam Sadık (a.s) : “Allah kıyamet günü dört kimseye bakar: Geri getirilen malı kabul eden kimseye, bir kalpten hüznü giderene, bir köleyi azat edene ve bir bekarı evlendirene.”
İmam Kazım (a.s): “Üç kimse, Allah’ın Arş’ının gölgesinden başka hiç bir gölgenin olmadığı günde, Arş’ın gölgesi altında olur: Müslüman kardeşini evlendiren, ona hizmet eden ve sırrını örten kimse.”
7-Kızları Çabuk Evlendirmeye Teşvik

İmam Rıza (a.s): “Cebrail, Peygamber’e (s.a.a) nazil oldu ve şöyle buyurdu: “Ey Muhammed! Rabbin sana selam gönderdi ve şöyle buyurdu: “Bakire kızlar, ağaç üzerindeki meyveler gibidirler. Meyve yetişince, onu toplamaktan başka bir ilaç yoktur. Aksi takdirde güneş ve rüzgar sebebiyle bozulurlar. Bakire kızlar da ergenlik çağına erince onlara kocadan (evlendirmekten) başka ilaç yoktur. Aksi takdirde, sapıklık ve fesattan güvende olamazlar.” Daha sonra Allah Resulü (s.a.a) minbere çıktı, insanları topladı, aziz ve celil olan Allah’ın emrettiği şeyi onlara bildirdi.”
8- Evlilikte Kadının Dindar Olmasına Önem Vermek
Resulullah (s.a.a): “Her kim bir kadınla güzelliği sebebiyle evlenirse onda istediğini bulamaz. Her kim bir kadınla malı için evlenirse, Allah onu o mala havale eder. O halde dindar kadınlarla evlenin.”
Resulullah (s.a.a): “Kadının yüz güzelliğini, din güzelliğine tercih etmemek gerekir.”
Resulullah (s.a.a): “Birisi sizden kız istemeye gelir de onun dindarlık ve emanetçiliğini beğenirseniz ona kız verin. Eğer böyle yapmazsanız yeryüzünde bir çok fesat vücuda gelir.”
İmam Hasan (a.s), kendisiyle kızının evliliği hususunda meşveret eden birine : “Kızını takvalıРbiriyle evlendir. Zira eğer kızını severse, onu yüce tutar. Eğer sevmezse ona zulmetmez.”
9- Mehiri Fazla Tutmayı Kınamak
Resulullah (s.a.a): “En hayırlı mehir en hafif olanıdır.”
İmam Sadık (a.s): “Kadının uğursuzluğu mehirinin çok oluşu ve eşine itaatsizliğidir.”
Allah Resulu : “Ümmetimin kadınlarının en üstünü, yüzleri en güzel, mehriyeleri ise en az alanlarıdır.”
Müminlerin Emiri Ali (a.s) da :“Mehriyeleri fazla tutmayın; şüphesiz bu düşmanlığa sebep olur.
Allah Resulü (s.a.a): “Kadınların mehriyesini fazla tutmayın. Zira münezzeh olan Allah sevgi ve muhabbeti kalplere yerleştirmektedir. Para, sevgi ve muhabbet doğurmaz.”
10-Eş Seçimine Önem Vermek

Resulullah (s.a.a): “İyi ve salih bir aileyle evlilik yapın. Zira kanın etkisi vardır.”
Resulullah (s.a.a): “Nutfeniz için iyi bir yer seçin. Zira kadınlar, erkek ve kız kardeşlerine benzer çocuklar doğururlar.”
Resulullah (s.a.a): “Hezra ed-Demen’den sakının.”Kendisine, “Ey Allah’ın Resulü! Hezra ed-Demen ne demektir?” diye sorduklarında ise şöyle buyurdu: “Kötü bir ailede büyüyen güzel yüzlü kadın.”
Resulullah (s.a.a): “Ahmak kadınla evlenmekten sakının, zira onunla oturmak insanı zayi eder ve çocuğu sırtlan sıfatlı olur.”
11-Düğün Davetini Kabul Etmenin Adabı
Resulullah (s.a.a): “Düğün merasimine davet edildiğinizde ağır davranın. Zira bu merasim insana dünyayı hatırlatmaktadır. Ama bir cenazeyi teşyi etmeye davet edildiğinizde acele davranın. Zira bu merasim insana ahireti hatırlatır.”
Resulullah (s.a.a): “Sizden birisi düğün yemeğine davet edildiğinde kabul etsin.”
12-Evliliği İlan Etmeye Teşvik
Resulullah (s.a.a): “Bu evlilikleri açıkça yapın ve onları camilerde düzenleyin.”
Resulullah (s.a.a): “Evlilik merasimini açıkça, kız istemeyi ise gizlice yapın.”
 

2.Evliliğin İslami ve İlahi Şartları

Daha fazla bilgi için bu kitabın 8. Bölüm’üne müracaat ediniz.

1-Din ve Dindarlık

Müminlerin Emiri Hz. Ali (a.s) : “Müminin adet ve huyu, dünyaya rağbetsizliği; himmeti, diyaneti; izzeti, kanaati; ciddiyeti ise ahiret için çalışmasıdır. Şüphesiz, iyilikleri çoktur, dereceleri yücedir. Özgürlük ve kurtuluşu için yarışmaktadır.”
Müminlerin Emiri (a.s) : “Mümin sürekli zikreder, çok düşünür, nimetlere karşı şükreder ve belalarda sabırlı olur.”
İmam Sadık (a.s) : “Mümin, kazandığı temiz, ahlakı güzel, batını doğru, malının fazlalığını infak eden ve fazla konuşmaktan sakınan kimsedir.”
İmam Sadık’ın (a.s): “Müminin saygınlığı, Ka’be’nin saygınlığından daha büyüktür.”
Beşinci İmam (a.s): “Erkeğin ailesini ve çocuklarını tanıdığı gibi mümin de gökte (melekler tarafından) tanınmaktadır. Şüphesiz mümin, aziz ve celil olan Allah nezdinde mukarreb melekten daha yücedir.”
Allah Resulü (s.a.a) : “Şüphesiz övgüsü yüce olan Allah şöyle buyurmaktadır: “İzzetim ve celalime yemin olsun ki yaratıklarım arasında mümin kulumdan daha sevimli bir varlık yaratmadım.”
2- Denk Olmak

 “Temiz kadınlar, temiz erkekler içindir.”

“O halde temiz kadınlarla evleniniz.”

“Allah’a şirk koşan kadınlarla onlar imana gelinceye kadar evlenmeyin. İman eden bir cariye, hoşunuza gitse de müşrik bir kadından daha iyidir. İman edinceye kadar puta tapan erkeklerle mümin kadınları da evlendirmeyin. İman eden bir köle, hoşunuza gitmiş olsa da, müşrik bir erkekten daha iyidir. İşte onlar ateşe çağırırlar, Allah ise izniyle cennete ve mağfirete çağırır ve insanlara ibret alsınlar diye ayetlerini açıklar.”

İmam Sadık (a.s) : “Eşitlik, iffetli olmak ve de yanında kolayca yaşamaktır.”
Allah Resulü (s.a.a): “Dininden ve emanete riayet edişinden razı olduğunuz biri size gelir de size görücülüğe gelirse onu evlendiriniz. Eğer bunu yapmazsanız, yeryüzünde büyük bir fitne ve fesat ortaya çıkar.”
Allah Resulü: “Ahlakını ve dinini beğendiğiniz biri size görücülüğe gelirse, onu evlendiriniz. Eğer bunu yapmazsanız yeryüzünde büyük bir fitne ve fesat doğar.”
Allah Resulü : “Denkleri evlendiriniz, onlarla evleniniz, onları (salih çocuklar dünyaya getirsinler diye) nutfeniz için seçiniz.”
İmam Bakır (a.s) : “Mümin bir genç, mümin kardeşinin kızını istemeye gelir de, “Beni evlendir” derse, kardeşi buna karşılık, “Ben böyle yapmam, şüphesiz ben senden daha zenginim” derse, bu en şiddetli musibettir.”
3- Birkaç Gruba Kız Vermeyiniz

Peygamber (s.a.a) : “Kim kızını bir fasıkla evlendirirse, her gün ona bin lanet iner.”          
İmam Musa b. Kazım (a.s) :“Eğer kötü ahlak sahibi ise ona verme.”
Peygamber (s.a.a): “Kim Allah şarabı benim dilimle haram kıldıktan sonra onu içerse, görücülüğe geldiğinde ona kız vermeyiniz. Zira o bu evliliğe layık değildir.”
Sekizinci İmam Hz. Rıza (a.s): “Şarap içen kimseye kız vermekten sakın. Zira kızını onunla evlendirmek, onu zinaya zorlamak gibidir.”
Altıncı İmam (a.s): “Haramın etkileri, nesilde de ortaya çıkar.”
4- Şu Kadınlarla Evlenmeyiniz

Allah Resulü (s.a.a) : “Ahmak kadınla evlenmekten sakının. Şüphesiz onunla arkadaşlık, ömrü zayi eder, çocuğu ise zalim olur.”
Allah Resulü (s.a.a): “Çöplükte yetişen çiçekten sakınınız.” Kendisine şöyle soruldu: “Çöplükte yetişen çiçek nedir?” Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: “Kötü ve aşağılık bir ailede yetişen güzel kadındır.”
Allah Resulü (s.a.a): “Allah’ım! Şüphesiz ben, bana itaat edeceğine emreden çocuktan, fayda vermeden zayi olacak maldan, beni (cahillik, ahmaklık ve kötü ahlakı sebebiyle) vaktinden önce yaşlandıran kadından, hilekar arkadaştan sana            sığınırım.”
Allah Resulü (s.a.a) : “Kadınlarınızın en kötüsü; kısır olanlar, temizliğe riayet etmeyenler, inatçılar, isyancılar, akraba nezdinde düşük, kendi görüşünde aziz, kocasına itaat etmeyen ve diğerlerine teslim olanlardır.”
Peygamber (s.a.a): “Uğursuzluk üç şeydedir: “Binekte, kadında ve evde. Kadının uğursuz olanı, mehriyesi fazla, doğurması ise zor olandır. Bineğin kötüsü ise, hastalığı çok olan ve huysuz olandır. Evin kötüsü ise dar olanı ve komşusu pis olandır.”
Peygamber : “En kötü şey, kötü kadındır.”
Müminlerin Emiri (a.s) : “Eşlerin en kötüsü, uyumsuz olan eştir.”
Allah Resulü (s.a.a) ise : “Size kadınlarınızın en kötüsünü haber vermeyeyim mi? Şüphesiz onlar ehlinde zelil olan, eşine karşı üstünlük satan, kısır olan ve kin taşıyan kadındır ki hiçbir çirkin işten el çekmez, eşi olmadığında süslenir, eşinin yanında ise süslenmez, eşine itaat etmez, emirlerini dinlemez, halvet ettiğinde eşinin isteklerine tabi olmaz, eşinin özrünü kabul etmez ve hatalarını bağışlamaz.”
3.Eş Seçme Yolu

Konu ile ilgili fazla bilgiyi, 9. bölüm’de okuyabilirsiniz.

Allah Resulü : “Kadını mal ve güzelliği için seçmeyiniz . Zira malı insanın taşkınlığına, cemali ve güzelliği ise helaka sebep olur. Evlilik hususunda kadının din ve imanını göz önünde bulundurunuz.”
İmam Sadık (a.s) : “Mümin için en galip düşman, kötü eştir.”
Peygamber (s.a.a) (bir kadınla evlenen Muğire b. Şube’ye): “Eğer önceden onu görmüş olsaydın, aranızdaki uyum ve uzlaşma daha çok olurdu.”
(Hasan Sırrî şöyle diyor: “İmam Sadık’a (a.s) şöyle arz ettim: “Erkek için evlenmeden önce kadının bedenine, arkasına ve yüzüne bakması caiz midir? ” İmam şöyle buyurdu): “Evet sakıncası yoktur. Kadını önden veya arkasından görebilir.”
Bir şahıs altıncı İmam’a şöyle buyurdu: “Erkeğin evlenmek istediği kadının saçlarına ve güzelliklerine bakması caiz midir?” İmam şöyle buyurdu: “Lezzet alma kastı olmadıkça bunun sakıncası yoktur.”
Resulullah (s.a.a) (bir kadını isteyen sahabisine): “Yüzüne ve ellerine bak.”
Allah Resulü (s.a.a) : “Sizden biri bir kadınla evlenmek istediğinde, (kendisini göremediği takdirde) yüzü hakkında araştırmada bulunduğu gibi saçı hakkında da araştırmada bulunsun. Zira şüphesiz saç iki güzellikten biridir.”
Müminlerin Emiri : “Kadınlarınızın en hayırlısı beş çeşittir.” Kendisine: “Onlar kimlerdir?” diye sorulunca şöyle buyurdular: “Kolaylaştırıcı huyu olan, yumuşak huylu, uyumlu olan, eşi sinirlendiğinde onu hoşnut etmedikçe uyumayan ve kocasının gıyabında haysiyetini koruyan kadındır. Bu kadın Hak için amel edenlerdendir ve Rabbinin lütfünden ümitsiz olmaz.”
İmam Bakır (a.s) : “Bir şahıs Allah Resulüne (s.a.a) gelerek evlilik meselesi hakkında kendisi ile istişarede bulundu. Bunun üzerine Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdu: “Evet, evlen; ama dindar bir kadınla evlen ki Allah sana hayır versin. Layık bir kadın kendisine ulaşılması mümkün olmayan a’sem bir karga gibidir.” Kendisine, “a’sem karga nedir? ” diye sorulunca şöyle buyurdular: “Bir ayağı beyaz olan kargadır.”
(İbrahim Kerhi şöyle diyor: “İmam Sadık’a (a.s) şöyle arz ettim: “Eşim vefat etti. O çok uyumlu bir kadındı. Şimdi yeniden evlenmek istiyorum.”) İmam Sadık (a.s): “Kendini nereye bıraktığına, malına kimi ortak kıldığına, dininden, sırrından ve emanetinden kimi haberdar ettiğine dikkat et. Eğer evlenmek zorunda isen hayırla anılan ve güzel ahlaklı bir bakire bul.”
Allah Resulü (s.a.a) : “Şüphesiz Müslüman’ın durumunu düzelten ilahi takdirlerden biri de eşi kendisine baktığında sevinen gıyabında haysiyetini koruyan, huzurunda da emrine itaat eden kadındır.”
Allah Resulü (s.a.a) : “Ümmetimin kadınlarından en üstünü yüz açısından en güzel ve mehriyesi en az olandır.”
(Müminlerin Emirinden naklen) Allah Resulü (s.a.a): “Bana kadınlar için hangi şeyin daha hayırlı olduğunu söyleyin.”Fatıma (a.s) şöyle cevap verdi: “Hiçbir erkeği görmemesi ve hiçbir erkeğin de onu görmemesidir.” Peygamber (s.a.a) bu cevabtan hoşlanarak ve şöyle buyurdu: “Şüphesiz Fatıma benden bir parçadır.”
İmam Sadık (a.s) : “Kadınlarınızın en hayırlısı; kendisinde ihsanda bulunulduğunda şükreden ve esirgendiğinde ise razı olandır.”
Altıncı İmam (a.s): “Kadınlarınızın en hayırlısı güzel kokan, güzel pişiren, yerli yerinde harcayan, yerli yerinde esirgeyendir. Böyle bir kadın Hakk’ın işçilerinden biridir ve Hakk’ın işçisi ise ümitsiz olmaz ve pişmanlık duymaz.”
Allah Resulü (s.a.a) : “Kadınların bereket açısından en üstünü geçim açısından en az olanıdır.”
Müminlerin Emiri Ali (a.s) : “Kadınların en hayırlı hasletleri erkeklerin en kötü hasletleridir: Kibir, korkaklık, cimrilik. Eğer kadın kibir ehli olursa eşinden başkasına teslim olmaz. Eğer cimri olursa, kendisinin ve eşinin malını korur. Eğer korkak olursa, her türlü olay karşısında korkar, kendisini korumaya çalışır ve neticede de başkalarının tuzağına düşmez.”
Allah Resulü (s.a.a) : “Bakire kızlarla evleniniz; şüphesiz bakirelerin ağzı daha tatlı, rahimleri daha toplu, öğrenmeleri daha hızlı ve sevgileri daha kalıcıdır.”
İmam Sadık (a.s) : “Kadınlarınızın en hayırlısı eşiyle halvet ettiğinde onun için süslenen ve haya perdesini kenara itendir. Giyindiği zaman da haya örtüsünü giyinendir.”
 

 

4. İslam’ın Özgün Tasarımları

Bu konuda daha fazla bilgi edinmek içim kitabın 10. Bölüm’üne müracaat ediniz.

1- Evlilik İçin Konuşmak

Allah Resulü (s.a.a) : “Müslüman bir kimseye hile yapan bizden değildir.”
Müminlerin Emiri (a.s): “Sana güvenen kimseye hile yapmak küfürdür.”
Müminlerin Emiri Ali (a.s) : “Kim hile yaparsa, hilesi kendisini sarar.”
Hz. Ali (-a.s- Nehc’ul Belağa 193. Hutbede takva ehlinin özelliklerini beyan ederken) : “Takva ehlinin insanlara yaklaşımı, hile ve aldatma üzere değildir.”
Allah Resulü (s.a.a): “Hile, aldatma ve ihanet ehli ateştedir.”
Allah Resulü (s.a.a) : “Müslüman olan kimse hile yapmaz ve aldatmaz. Şüphesiz ben Cebrail’den şöyle buyurduğunu işittim: Hile ve aldatma ateştedir.”
2- Mehriye Ödemek

“Kim mehriye hususunda kadına zulmederse, Allah katında zinakar sayılır. Nitekim aziz ve celil olan Allah kıyamet günü şöyle buyuracaktır: Ey kulum! Ahdim üzere cariyemi seninle evlendirdim ama sen ahdime vefa göstermedin ve cariyeme zulmettin.” Böylece onun iyiliklerinden alınır ve hakkı miktarınca o kadına verilir. Onun iyiliği bulunmayınca da ahdini bozduğu suçuyla cehennem ateşine atılması emredilir. Şüphesiz ki ahid ve sözleşmenin hesabı sorulacaktır.”

İmam Sadık (a.s): “Hırsız üç çeşittir: Zekat vermeyen, kadınların mehriyelerini helal sayan ve hakeza ödemek niyeti içinde olmadan borçlanan kimse.”
İmam Rıza (a.s) (değerli babalarından ve onlar da Allah Resulünden -s.a.a-: “Şüphesiz Allah-u Teala mehriyeyi inkar eden, işçinin emeğini gasbeden veya özgür insanı satan kimse dışında herkesin her türlü günahını bağışlar.”
İmam Sadık (a.s) : “En çirkin günah üç şeydir: “Bir nefsi öldürmek, kadının mehriyesini vermemek ve işçinin ücretini ödememek.”
Allah Resulü (s.a.a) : “Cinsel ilişkiye girmeden önce bir kadın eşine mehriyesini bağışlarsa, Allah; bağışladığı her bir dinarına karşılık ona bir köle azat etme sevabını yazar.” Kendisine ey Allah’ın Resulü! Cinsel ilişkiden sonra bağışta bulunursa nasıl olur? ” diye sorulunca da : “Şüphesiz bu, sevgi ve ülfetten kaynaklanır.”
3- Evlilik Eşiğinde Dua

Müminlerin Emiri Ali (a.s) : “Evlenmek isteyen kimse, iki rekaat namaz kılsın sonra Hamd ve Yasin surelerini kıraat etsin, namazdan sonra da Allah’a hamd ederek şöyle desin: “Allahım! Bana salih, sevimli, doğurgan, şükredici, kanaatkar, gayretli bir eş nasip et. Öyle ki kendisine iyilik ettiğimde şükranda bulunsun. Kötülük ettiğimde bağışlasın. Allah-u Teala'yı zikrettiğimde bana yarımcı olsun. Unuttuğumda bana hatırlatsın, yanından ayrıldığımda korunsun, yanına geldiğimde sevinsin, kendisine emrettiğimde bana itaat etsin, and içirdiğimde andıma bağlı kalsın, ona gazaplandığımda beni hoşnut kılsın, ey celal ve ikram sahibi! Bu isteklerimi bana bağışla, ben senden diliyorum, şüphesiz sadece bana takdir ettiğini bulacağım.” Müminlerin Emiri Ali (a.s) daha sonra : “Her kim evliliğin eşiğinde böyle yaparsa şüphesiz Allah ona istediğini bağışta bulunur.”
4- Evliliğin Adabı ve Vakitleri

İmam Sadık (a.s) : “Gelinleri geceleyin eşinin evine götürünüz.”
İmam Rıza (a.s): “Evliliğin sünnetinden biride gece olmasıdır. Şüphesiz Allah geceyi bir sükunet karar kılmıştır. Kadınlar da şüphesiz sükunet ve huzur sebepleridir.”
Allah Resulü (s.a.a); Abdulmuttalib ile Muhacir ve Ensar’ın kadınlarına Hz. Zehra’nın (a.s) düğün gecesi onun ardından gitmelerini, sevinç içinde şiir okumalarını, Allah-u Ekber ve'l hamdu lillah" demelerini söyledi ve de Allah’ın razı olmadığı sözlerden sakınmalarını buyurdu.”
5- Velime

Allah Resulü : “Velime, sadece beş şeydedir: Düğün, çocuğun doğumu, sünnet, ev almak ve Mekke’den (hac ve umreden) döndükten sonra.”
Allah Resulü (insanları düğüne davet hususunda) : “Düğüne davet edilince acele etmeyiniz; Şüphesiz insana dünyayı hatırlatır. Cenazelere davet edildiğimizde ise süratle koşunuz. Şüphesiz bu da insana ahireti hatırlatır.”
Peygamber (-s.a.a- Hz. Zehra’nın düğün gecesi) : “Ey Ali! Eşine saygı olarak güzel bir yemek hazırla. Et ve ekmeği bizden, hurma ve yağı ise sizden.”
Müminlerin Emiri Ali (a.s): “Ben hurma ve yağı aldım” peygamber (s.a.a) de kollarını sıvayarak hurmayı yağda ezdi, karıştırdı ve “his” haline getirdi, bir koç gönderdi ve onu kestik. Çok sayıda ekmek pişirdi ve şöyle buyurdu: “Ey Ali! İstediğin kişileri çağır. Ben camiye giderek herkesin Fatıma’nın düğün yemeğine davetli olduğunu haber verdim.”

6- Zifaf Adabı

Allah Resulü (s.a.a) : “Üç şey zulümdendir: “Biriyle arkadaş olduğu halde ismini ve künyesini sormamak; yemeğe davet edildiğinde icabet etmemek veya icabet ettiği halde yememek ve insanın eşiyle oynaşmadan hemen cinsel ilişkiye geçmesi.”
Altıncı İmam : “Üç şey Peygamberlerin sünnetlerindendir: Güzel koku, saçları kısaltmak ve kadının cinsel ihtiyacını gidermek.”
İslam peygamberi (s.a.a): “Bugün oruçlu musun? ” O şahıs, “Hayır” deyince de, “Bir hastayı ziyarette bulundun mu? ” O şahıs, “Hayır, bir cenaze merasimine katıldım.” Peygamber (s.a.a): “Bir fakiri doyurdun mu? ” O şahıs, “Hayır” diye cevap verince Peygamber şöyle buyurdu: “O halde ehline dön ve eşinle ilişkide bulun. Zira bu senin için onlar hakkında bir sadakadır.” Bir çocuğun olduğu yerde cinsel ilişkiye girmekten de sakınmak gerekir. Zira ruhsal ve ahlaki açıdan çocuk için bu çok zararlıdır. Altıncı İmam’ın buyurduğuna göre; gelecekte çocuk için zina etme ortamının vücuda gelmesine sebep olacaktır.
Bir çocuğun olduğu yerde cinsel ilişkiye girmekten de sakınmak gerekir. Zira ruhsal ve ahlaki açıdan çocuk için bu çok zararlıdır. Altıncı İmam’ın buyurduğuna göre; gelecekte çocuk için zina etme ortamının vücuda gelmesine sebep olacaktır.

Tıka basa yedikten sonra cinsel ilişkide bulunmaktan sakınmak gerekir. Zira bunun da bedensel zararları vardır.

Süt emen çocuğun beşikte olduğu ve gördüğü bir zamanda da cinsel ilişkide bulunmaktan sakınmak gerekir.

5.Kadın ve Erkek

Bu konuda daha fazla bilgi edinmek içim kitabın 4,5,6. bölümleri ile Mizan’ul Hikmet’te, “Kadın” bölümüne müracaat ediniz.

1- Kadını Tarihte Konumu

“Aralarından birine bir kızı olduğu müjdelendiği zaman içi gamla dolarak yüzü simsiyah kesilir. Kendisine verilen kötü müjde yüzünden, halktan gizlenmeye çalışır; onu utana utana tutsun mu, yoksa toprağa mı gömsün? Ne kötü hükmediyorlar! ”

2- Kadının İslam’da Konumu

-Allah Erkek ve Kadını Yüce Kılmıştır-

“Şüphesiz biz insanı en güzel bir surette yarattık.”

Hakeza: “Bu her şeyi sağlam tutan Allah’ın işidir. Doğrusu O, yaptıklarınızdan haberdardır.”

Hakeza: “Yarattığı her şeyi güzel yaratan…”

“Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan, ondan eşini var eden ve ikisinden pek çok erkek ve kadın meydana getiren Rabbinizden sakının.”

“İçinizden, kendileriyle huzura kavuşacağınız eşler yaratıp; aranızda muhabbet ve rahmet var etmesi, O’nun varlığının belgelerindendir.”

-Kadının da Erkek Gibi Malikiyet Hakkı Vardır

“İnsan için sadece çalıştığı vardır.”

“Kadınlara verdiklerinizden bir şey almanız size helal değildir

İmam Sadık (a.s): “Hırsızlar üç çeşittir: “Zekat vermekten kaçınan kadının mehriyesini helal sayan ve insanlardan ödeme niyetiyle olmadığı halde borç alan kimse.”
“İçinizden ölüp, eşler bırakacak olanlar, evlerinden çıkarılmaksızın, bir yıla kadar eşlerinin geçimini sağlayacak şeyi vasiyet etsinler.”

“Boşanan kadınları, takva sahiplerine bir borç olmak üzere, uygun bir surette faydalandırma vardır

-Kadının da Erkek Gibi Miras hakkı Vardır

Birinize ölüm geldiği zaman, eğer hayır (mal) bırakıyorsa, ana babaya, yakınlara, uygun bir tarzda vasiyet etmesi muttakilere bir hak olarak size yazıldı/takdir edildi.”

Hakeza: “Ana babanın ve yakınların bıraktıklarından, erkeklere hisse vardır. Ana babanın ve yakınların bıraktıklarından kadınlara da hisse vardır. Bunlar, az veya çok, belirli bir hissedir.”

3-Kadın ve Erkeğin İbadetlerinin Kabulü Eşit Konumdadır

“Kadın, erkek, iman etmiş olarak kim iyi iş işlerse, ona hoş bir hayat yaşatacağız. Ecirlerini yaptıklarından daha güzeli ile ödeyeceğiz.”

-Kadınlar Hayır ve Bereket Nedenidir

Altıncı İmam : “Hayrın çoğu kadınlardadır.”
Allah Resulü : “Bana dünyadan kadın, güzel koku ve gözümün nuru olan namaz sevdirildi.”
4-Ayet ve Rivayetlerde kadınlar hakkında Şu Tabirler Kullanılmıştır:

Ümm: Her şeyin kökü kaynağı ve merkezi –anne-

Ekin: Türün beka sebebi,

Elbise: Hayatın örtüsü

Teskin: Huzur sebebi

Reyhan: Gül dalı ve zarif

Nimet: Hakkın inayeti

5-Kadın ve Erkeğin İslam’da bağımsız Oluşları

Müminlerin Emiri Hz. Ali (a.s) : “Ey insanlar! şüphesiz insanoğlu köle ve cariye olarak doğmamıştır. Şüphesiz insanların tümü hürdür.”
Hz. Ali (a.s) : “Başkasına kul olma şüphesiz Allah seni hür kılmıştır.”
Müminlerin Emiri Ali (a.s) : “Kim şehvetleri terk ederse, hür olur.”
Müminlerin Emiri Ali (a.s) : “Dünya geçit yurdudur ve içindeki insanlar da iki kısımdır: Biri nefsini satar ve onu böylece helak eder; diğeri ise nefsini bütün bunlar karşısında satın alır ve böylece de onu (dünya ve ahirette her türlü kötülükten özgür kılmış olur.”
İmam Sadık (a.s) : “Kimde bu beş sıfattan biri olmazsa, onda faydalanılacak fazla bir şey olmaz. Birincisi vefa; ikincisi, tedbir; üçüncüsü, haya; dördüncüsü, güzel ahlak ve beşincisi de bütün bu hasletler içinde barındıran hürriyettir.”
Hz. Ali (a.s) : “Hırs ve tamah, seni köle etmesin oysa Allah seni hür yaratmıştır.”
Hz. Ali (a.s) : “Hür insanın başarısından biri de, helal yoldan mal kazanmaktır.”
 

 

6-Vahy Mantığında Kadın

“Doğrusu erkek ve kadın Müslümanlar, erkek ve kadın müminler, boyun eğen erkekler ve kadınlar; doğru sözlü erkekler ve kadınlar, sabırlı erkekler ve kadınlar, gönülden bağlanan erkekler ve kadınlar, sadaka veren erkekler ve kadınlar, oruç tutan erkekler ve kadınlar, iffetlerini koruyan erkekler ve kadınlar, Allah’ı çok anan erkekler ve kadınlar, işte Allah bunların hepsine mağfiret ve büyük ecir hazırlamıştır.”

Sekizinci İmam (babalarından, onlar da Allah Resulü’nden): “Allah nezdinde müminin örneği mukarreb meleğin örneğidir. Şüphesiz aziz ve celil olan Allah nezdinde mümin, melekten daha yücedir. Allah nezdinde tevbe eden kadın ve erkek müminden daha sevimli bir şey yoktur.”
7-Mutluluk ve Mutsuzluğun Ölçüsü Akıl ve Şehvettir

(Abdullah b. Sinan şöyle diyor: İmam Sadık’a (a.s) şöyle sordum: “Melekler mi üstündür yoksa insanoğlu mu?” İmam Sadık (a.s) bu konuda) Müminlerin Emiri’nin (a.s): “Şüphesiz aziz ve celil olan Allah, meleklerde şehvetsiz bir aklı takdir etmiştir. Hayvanlarda ise akılsız bir şehveti takdir etmiştir. İnsanoğlunda ise her ikisini takdir etmiştir. O halde her kimin aklı şehvetine galip gelirse o meleklerden daha üstündür. Ve her kimin de şehveti aklına galip gelirse şüphesiz o hayvanlardan daha kötüdür.”
6.Kadının Hicap ve İffeti

Daha fazla bilgi edinmek için bu kitabın 13. bölümü ile Mizan’ul Hikmet, “el-Hicab ve el-İffet” konularına müracaat ediniz.

 

 

1-Hicab Sınırlandırma değil, korunmadır

“Başörtülerini yakalarının üzerine (kadar) örtsünler ve ziynetlerini göstermesinler.”

“Mümin erkeklere söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, mahrem yerlerini korusunlar. Bu, onların arınmasını daha iyi sağlar. Allah yaptıklarından şüphesiz haberdardır.”

 “Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve iman edenlerin kadınlarına, dışarı çıkarken üstlerine örtü almalarını söyle; bu, onların tanınmasını (hür ve namuslu bilinmelerini) ve bundan dolayı incitilmemelerini daha iyi sağlar. Allah bağışlayıcı ve merhamet edicidir.”

2-Hicapsızlık ve Lakaytlığın Kınanması

Müminlerin Emiri Hz. Ali (a.s): “Zamanların en kötüsü olan ahir zamanda ve kıyametin yaklaştığı bir vakitte şu özelliklere sahip kadınlar meydana çıkacaklardır: Hicapsız, gerekli örtülerden soyunmuş, sokak ve pazarda süs ve ziynetlerini gösteren, dinden çıkan, fitnelere giren, şehvetlere meyleden, lezzetlere koşan, haramları helal sayan kadınlar. Bu kadınlar cehennemde ebedi kalacaklardır.”
İmam Sadık (a.s) : “Şüphesiz Allah gayurdur ve her gayretli kimseyi sever. Gayretinden biri de zahiri ve batınıyla çirkinlikleri haram kılmasıdır.”
3-Kötülükten Sakınmaya Teşvik

“Ama kim Rabbinin azametinden korkup da kendini kötülükten alıkoymuşsa, varacağı yer şüphesiz cennettir.”

4-Namahreme Bakmak

“Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, iffetlerini korusunlar.”

İmam Sadık (a.s) : “İsa (a.s) ashabına : “Şehvetli bakışlardan sakınınız; şüphesiz böyle bir bakış, kalbe şehvet eker ve sahibine fitne olarak yeter. Görmesini kalbinde karar kılan ve görmesini gözünde karar kılmayan kimseye ne mutlu.”
Müminlerin Emiri Ali (a.s) : “Bedende gözden daha az şükreden bir organ yoktur. Onu isteklerinden mahrum kılınız ki sizleri aziz ve celil olan Allah’ı zikretmekten alıkoymasın.”
Allah Resulü (s.a.a) : “Her organın zinadan bir nasibi vardır, gözün zinası da bakmaktır.”
Allah Resulü (s.a.a) : “Kim gözünü haramla doldurursa Allah da kıyamet günü, tevbe edip geri dönmedikçe gözlerini ateşle doldurur.”
Allah Resulü (-s.a.a- Allah’tan): “Haram bakış İblisin oklarından zehirli bir oktur; kim benden korktuğu için onu terk ederse, o bakışı, kalbinde tadını hissedecek bir imana dönüştürürüm.”
5-Kadının Mahrem Olduğu Kimseler

“Süslerini, kendiliğinden görünen kısmı müstesna, açmasınlar. Baş örtülerini yakalarının üzerine salsınlar. Süslerini kocaları veya babaları ve kayınpederleri veya oğulları veya kocalarının oğulları veya kardeşleri veya erkek kardeşlerinin oğulları veya kız kardeşlerinin oğulları veya Müslüman kadınları veya cariyeleri veya erkekliği kalmamış hizmetçiler, ya da kadınların mahrem yerlerini henüz anlamayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süslerin bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey iman edenler! Hep birden Allah’a tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz.”

 

7.Eşler

Daha fazla bilgi için bu kitabın 19 ve 27. bölümleri ile Vesail’uş Şia kitabının 20, 21 ve 22. bölümlerine ve hakeza Mizan’ul Hikmet, ez-Zevc konusuna müracaat ediniz.

1-Eşit haklar

“Kadınların, üzerlerinde bir takım haklar olduğu gibi, sahip oldukları bir takım seçkin hakları da vardır.”

2-Erkeğe Hizmet
Resulullah (s.a.a): “Kocasına yedi gün hizmet eden kadına, Allah cehennemin yedi kapısını yüzüne kapatır ve cennetin sekiz kapısını yüzüne açar, böylece istediği yerden cennete girer.” Daha sonra şöyle buyurdu: “Kocasına bir yudum su içiren kadının bu ameli kendisi için gündüzleri oruç tuttuğu ve geceleri ibadetle geçirdiği bir yıldan daha hayırlıdır.”
İmam Sadık (a.s): “Ümmü Seleme, kadınların eşlerine hizmet etmesinin faziletini sorunca, Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: “Kadın, kocasının evinde düzenlemek maksadıyla bir şeyi bir yere nakledince Allah ona bakar ve her kime Allah bakarsa ona azap etmez.”
İmam Kazım (a.s): “Kadının cihadı kocasına güzel eşlik etmesidir.”
3-Kadına Hizmet
Resulullah (s.a.a): “Karısına bir su içiren erkek mükafata erişir.”
Resulullah (s.a.a): “Erkeğin ailesinin yanında oturması Allah-u Teala’ya, bu benim mescidimde itikafa girmesinden daha sevimlidir.”
Resulullah (s.a.a): “Eşinin ağzına doğru lokmayı kaldıran erkek sevap elde eder.”
4-Kocasına Eziyet Etmek
Resulullah (s.a.a): “Her kimin kendisine eziyet eden bir karısı olursa, bütün ömrü boyunca oruç tutsa bile, kocasına yardım edip onu hoşnut etmedikçe Allah o kadının namazını ve güzel amelini kabul etmez...Erkek de karısına eziyet eder ve ona zulmederse aynı bu günah ve azabı görür.”
Resulullah (s.a.a): “Kendisi dayak yemeye daha müstahak olduğu halde karısını döven kimseye şaşarım.”
İmam Sadık (a.s): “Kocasına eziyet eden kadın mel’undur, mel’undur! Kocasına saygı gösteren, ona eziyet etmeyen ve her zaman emrine itaat eden ise, mutludur, mutludur!”
5-Kadının Kötü Ahlakına Sabretmek
Resulullah (s.a.a): “Allah için ve mükafat ümidiyle karısının kötü ahlakına sabreden erkeğe Allah-u Teala sabrettiği her gece ve gündüz için Eyyub’a (a.s) gördüğü bela karşılığında verdiği mükafatı bağışlar. O kadının günahı da her gece ve gündüz çakıllıktaki çakıl taşları sayısınca olur.”
Resulullah (s.a.a): “Kocasının kötü ahlakı karşısında sabreden kadına Allah Asiye binti Muzahim’in sevabını bağışlar.”
6-Saliha Kadın
Resulullah (s.a.a): “Mümin aziz ve celil olan Allah’tan sakınmaktan başka saliha kadından daha iyi bir şeyden hayır görmemiştir.”
Resulullah (s.a.a): “Dünyanın en hayırlı metası saliha kadındır.”
Resulullah (s.a.a): “Saliha kadın erkeğin saadetindendir.”
7-Kötü Eş
Resulullah (s.a.a): “En kötü şey, kötü kadındır.”
İmam Sadık (a.s): “Müminin en galip düşmanı kötü kadındır.”
İmam Sadık (a.s): “Allah Resulü’nün (s.a.a) dualarından biri de şuydu: “Allahım! Yaşlılık çağım gelmeden beni yaşlatan kadından sana sığınırım.”
8-Allah’a Günah Hususunda Kadına İtaat
İmam Ali (a.s): “Kötü kadından korkunuz, iyilerinden ise sakınınız. Eğer sizleri iyi bir şeye davet ederlerse kulak asmayın ki kötü işlerde de itaat etmenize tamah etmesinler.”
İmam Ali (a.s): “Bir kadının yönettiği erkek mel’undur!”
9-Eşlerin hakları

“Kadınlara iyilikle davranın.”

“Erkeklerin kadınlar üzerindeki hakları gibi, kadınların da erkekler üzerinde belli hakları vardır.”

“Eşleri hakkında onların üzerine neyi farz kılmış olduğumuzu biliriz.”

(İshak b. Ammar şöyle diyor: İmam Sadık’a (a.s) şöyle sordum: “Kadının yaptığı takdirde iyilerden sayılacak olan erkeğin üzerindeki hakları nelerdir?”) İmam (a.s): “Onu doyurması, onu giydirmesi ve cahillik ettiği takdirde bağışlamasıdır.” İmam (a.s) daha sonra şöyle buyurdu: “Babamın eziyet eden bir eşi vardı ama babam onu bağışlıyordu.”
Altıncı İmam (a.s): “Allah Resulü (s.a.a) : “Cebrail bana kadını tavsiyede bulundu öyle ki ben apaçık bir fuhuş yaptığını görmedikçe kadını boşamanın caiz olmadığını zannettim.”
Altıncı İmam (a.s) : “Kendisiyle eşi arasındaki işleri en güzel şekilde yapan kula Allah rahmet etsin; şüphesiz aziz ve celil olan Allah-u Teala erkeği kadına malik kılmış ve onu kadın üzerinde yönetici tayin etmiştir.
Allah Resulü (s.a.a) : “Ailesinin haklarını zayi eden kimse, mel’undur, mel’undur.”
Allah Resulü (s.a.a) : “Sizin hayırlınız ailesi için hayırlı olandır ve ben de ehlim için en hayırlı olanınızım.”
10-Kadının Erkek üzerindeki hakları

- Hayat İçin Gerekli Şeyleri Temin Etmek

Allah Resulü (s.a.a) : “Kadınların belli bir şekilde rızkı ve giysileri sizin üzerinizedir.”
İmam Seccad (a.s) : “Pazara gidip de yanımda bulunan bir dirhemle ailem için canları çektiği bir et alırsam, bu benim için köle azat etmekten daha sevimlidir.”
Altıncı İmam (a.s) : “Erkeğin saadetinden biri de ailesinin işlerine bakmasıdır.”
- Mübaşeret

(Altıncı İmam’a (a.s) şöyle sordular: “Bir şahsın genç bir karısı vardır. Erkek gördüğü musibetler sebebiyle birkaç aydır ve hatta bir yıldır onunla ilişkiye girmemiştir. Elbette niyeti kadına eziyet etmek değildir, özrü musibet görmesidir. Acaba bu adam günahkar mıdır? ”) İmam (a.s) şöyle buyurdu: “Evet dört aydan sonra günahkardır.”
Ebuzer Allah Resulüne (s.a.a) şöyle sordu: “İnsanın eşiyle ilişkiye girmesinin lezzeti olduğu halde sevabı da var mıdır?” Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: “Evet! Meşru olmayan yoldan lezzet alması haram değil midir?” Ebuzer, “evet” diye arz edince Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdu: “O halde helalinin de sevabı vardır.”
İlahi öğretilerde de yer aldığına göre erkeğin, her dört gecede bir ilişkiye girmek için eşinin yanında olması müstehaptır.

- Geçimde Refah ve Genişlik

“Resulullah (s.a.a) erkeği kendisi doyup da ailesini aç bırakmasından sakındırmıştır.”
Altıncı İmam (a.s) : “Erkek evinde ve ailesinde her ne kadar istemese de üç şeyle mükelleftir: “Güzel bir muaşeret, israfa kaçmaksızın geçiminde genişlik ve namusu hususunda gayretli olması.”
Dördüncü İmam (a.s) : “Şüphesiz Allah nezdinde en hoşnut olanınız ailesine en çok genişlik sağlayanınızdır.”
Allah Resulü (s.a.a) : “Müslüman ailesine nafaka verince bu kendisi için bir sadaka sayılır.”
- Kadına Saygı

Allah Resulü (s.a.a) : “Her kim bir eş edinirse ona saygı ve ikramda bulunsun.”
Allah Resulü (s.a.a) : “Sizden biri eşine vurur, sonra da boynuna mı sarılır? ”
Allah Resulü (s.a.a): “Şüphesiz kadın bir oynaşma vesilesidir; onu edinen kimse zayi etmemelidir.”
Allah Resulü (s.a.a): “Kendisi dayak yemeye daha evla olduğu halde, eşine vuran kimseye şaşarım. Eşinizi sopayla dövmeyiniz şüphesiz bu kısası gerektirir.”
Müminlerin Emiri Ali (a.s) : “Şüphesiz kadınlar size bir emanettir, onlara zarar vermeyin ve onlara zorluk çıkarmayın.”
Havle Allah Resulüne şöyle sordu: “Kadının erkek üzerindeki hakkı nedir? ” Peygamber (s.a.a) cevabında şöyle buyurdu: “Kardeşim Cebrail bana, kadın hakkında öyle tavsiyede bulundu ki ben erkeğin ona, “of” deme hakkının bile olmadığını sandım. Cebrail şöyle dedi: “Ey Muhammed! Kadınlar hakkında Allah’tan korkunuz, bunlar hayatın sıkıntılarına ve zorluklarına katlanmaktadırlar.”
- Süslenmek ve Temiz Olmak

İmam Rıza (a.s- değerli babalarından): “Şüphesiz İsrail oğullarının kadınları iffetten kötülüğe sürüklendiler. Onların kötülüğe sürüklenmesinin sebebi ise eşlerinin süslenmemesi ve kendilerine çeki düzen vermemeleri idi.” İmam (a.s) daha sonra da : “Şüphesiz kadın da erkeğin kendisinden beklediği beklentiler içindedir.”
- Güzel Dilli Olmak ve İdare Etmek

Müminlerin Emiri Ali (a.s): “Onlarla her halükarda iyi geçininiz ve onlara iyilikte bulununuz.”
- İradesini Kaybetmemek

Ali (a.s) iradesini kaybeden, zayıf ve zelil hale düşen erkekler hakkında : “Kadının, kendisini yönlendirdiği her erkek mel’undur.”
Ali (a.s)  : “Kim hanımına itaat ederse, Allah onu yüzüstü ateşe atar.” Kendisine, “Bu itaat nedir? ” soruluca da şöyle buyurdu: “Erkekten ince elbise giymesini istemesi ve onun da kabul etmesidir.” Bir erkek eşini şikayette bulununca insanların huzurunda bu tür kadınlar hakkında şöyle bir hutbe irat etti: “Ey insanlar! Hiç bir şekilde kadınlara itaat etmeyiniz. Onun eline hiçbir mal vermeyiniz. Hayatınızın işlerini ona bırakmayınız. Eğer bu kadınlar kendi istekleriyle hareket ederlerse herkesi helak ederler ve eşinin emrine itaat etmezler. Bizim de gördüğümüz gibi bu kadınlar ihtiyaç anında takvaya riayet etmezler. Şehvet karşısında hemen teslim olurlar. Yaşlılık zamanına kadar altın ve süsü düşünürler. Zayıflık zamanında da bencil, mağrur ve kendini beğenmiş olurlar. Eğer onların istekleri yerine gelmezse bütün lütuf ve muhabbetleri görmezlikten gelirler. Eğer bir kötülüğü hatırlarında tutacak olurlarsa hemen korkusuzca iftirada bulunurlar, isyandan ve tuğyandan el çekmezler, sürekli şeytanın yolunun üzerine otururlar.”
11-Erkeğin Kadın üzerindeki hakları

- İtaat

İmam Bakır (a.s) : “Bir kadın Peygamber’e gelerek şöyle dedi: “Ey Allah’ın Resulü! Erkeğin kadın üzerindeki hakkı nedir? ” Peygamber ona şöyle buyurdu: “Kocasına itaat etmesi ve isyanda bulunmamasıdır.”
Peygamber (s.a.a): “Eğer kadın beş vakit namaz kılar, Ramazan boyunca oruç tutar, rabbinin evini hacceder, eşine itaatte bulunur ve Ali’nin (a.s) hakkını tanıyacak olursa, istediği kapıdan cennete girer.”
Peygamber (s.a.a) : “Her salihe kadın, rabbine itaat eder, farzlarını yerine getirir ve eşine itaat ederse, cennete girer.”
Peygamber (s.a.a): “Bir kadın namazını kılar, evinde oturur, eşine itaat ederse, mutlaka Allah, önceki ve sonraki tüm günahlarını affeder.”
Peygamber (s.a.a): “Bana nübüvvet makamını veren Allah’a andolsun ki erkeğin kadın üzerinde hakkı vardır. Erkek onu istediğinde icabet etmelidir. Emrettiğinde isyan etmemelidir ve asla onunla çatışmamalı ve muhalefet göstermemelidir.”
Peygamber (s.a.a): “Kadın eşinin haklarını ödemedikçe, aziz ve celil olan Allah’ın haklarını ödeyemez.”
- İmkan Sağlaması

Allah Resulü (s.a.a) : “Kadının güzel kokular kullanması, güzel elbiseler giymesi, en güzel takılar takması, sabah akşam kendisini eşine sunması gerekir ve erkeğin hakları bundan daha çoktur.”
Peygamber (s.a.a) : “Eşlerinizden esirgemek için namazlarınızı uzatmayınız.”
- Evden Dışarı Çıkmak

İmam Sadık (a. s) : “Ensardan bir şahıs yolculuğa çıkınca eşine geri dönünceye kadar evden dışarı çıkmamsını önemle vurguladı. O kadının babası eşinin yolculuk sırasında hastalandı. Kadın birisini Allah Resulü'nün yanına gönderdi ve babasını ziyaret için izin vermesini istedi. Peygamber şöyle buyurdu: “Eşine itaat et ve evinde otur.” Hastanın durumu kötüleşti ve kadın yine İslam peygamberine mesaj gönderdi ama İslam peygamberi aynı cevabı verdi. Böylece babası dünyanda göçtü, kadın peygambere yeniden mesaj göndererek babasının cenaze merasimine katılmasını istedi. Peygamber (s.a.a) aynı cevabı verdi. Babasını toprağa gömdüler kadın evinde kaldı. Peygamber ona şöyle mesaj gönderdi: “Ey kadın! Allah kocana böylesine itaat ettiğin için babanı ve seni bağışladı.”
Müminlerin Emiri Ali (a.s): “Kadınları yabancıları görmekten sakındırın. Zira onların örtülü kalması iffetlerini daha çok korur, kadınların dışarı çıkması ve genel yerlerde hazır bulunmasının, güvenilir olmayan kimseleri eve götürmekten fesadı daha fazla değildir. Eğer eşinin senden başkasını tanımamasını sağlamaya gücün yetiyorsa bu işi yap.”
- Erkeğe Eziyet Etmekten, Kötü Ahlaklı ve Kötü Dilli Olmaktan Sakınmak

İslam Peygamberi (s.a.a) : “Ey kadınlar! Kendi süs ve ziynetinizden bile olsa ve hatta bir hurma tanesi kadar bile olsa sadaka veriniz. Zira sizlerin çoğu cehennemin odunlarısınız. Lanet edersiniz, eşlerinizin hizmetlerini takdir etmezsiniz.”
(Bir kadın şöyle arz etti: Biz de annelik ediyoruz, çocuklarımızı aylarca karnımızda taşıyoruz, ona süt veriyoruz, evleri idare eden bu kızlar ve kardeşlere merhametli davranan bu bacılar bizim türümüzden değiller midir?”) Peygamber (s.a.a): “Elbette, sizler kardeşsiniz, çocuk doğurmaktasınız, süt vermektesiniz, merhamet ve duygu sahibisiniz. Eğer eşinizle uyumsuzluk içinde olmasaydınız ve de ona eziyet etmeseydiniz namaz kılan hiçbir kadın kıymet ateşinde yanmazdı.”
Altıncı İmam (a.s) : “Üç kişinin namazı kabul edilmez: Sahibinin yanına geri dönünceye kadar kaçan hizmetçinin, sabaha kadar eşinin kendisinden razı olmadığı kadının ve insanlar istemediği halde onlara önderlik eden önderin.”
(Ali b. Cafer (a.s) kardeşi İmam Kazım’a (a.s) şöyle sordu: “Eşini öfkelendiren kadının namazı olur mu? Bu kadının Allah nezdindeki hali nasıldır? ”) İmam Kazım (a.s): “Kocası razı olmadıkça isyan içindedir.”
Allah Resulü (s.a.a) “Beni doğruluk ve dürüstlük üzere risalet makamına seçen Allah’a yemin olsun ki, erkek eşine öfkelenince Allah da o kadına öfkelenir.”
Altıncı İmam (a.s) : “Eşini üzen ve ona eziyet eden bir kadın melundur, melundur. Eşini yücelten, ona eziyet etmeyen ve bütün hallerinde eşine itaat eden kadın ise saadet ehlidir, saadet ehlidir.”
- Evde Hizmet

Allah Resulü (s.a.a) : “Eşi için güzel yemek yapan bir kadına, Allah da cennette çeşit çeşit yemekler hazırlar ve şöyle der: “Dünyada çektiğin zahmetlere karşılık ye ve iç.”
Allah Resulü (s.a.a) : “Güzel görünüm kazanmasını isteyerek evinde bir şeyi başka bir yere intikal ettiren her kadına Allah rahmet gözüyle bakar. Allah kendisine rahmet gözüyle baktığı bir kimseye ise asla azap etmez.”
İmam Bakır (a.s) : “Şüphesiz Hz. Fatıma (a.s) evin içinde çalışmayı, hamur yoğurmayı, ekmek pişirmeyi ve evi süpürmeyi üstlenmişti. Müminlerin Emiri Ali (a.s) ise odun taşıma ve eve yiyecek getirme gibi evin dışındaki işleri üstlenmişti.
- Kocaya İhtiram Etmek ve O’na Karşı Güzel Davranmak

Yedinci İmam (a.s) : “Kadının cihadı eşine güzel eşlik etmesidir.”
İmam Bakır (a.s) : “Kadın için Rabbi nezdinde, eşini razı etmekten daha güçlü ve kurtarıcı bir şefaatçi yoktur.”
Altıncı İmam (a.s) : “Bir grup kimse İslam peygamberinin (s.a.a) huzuruna vardı ve şöyle arz etti: “Büyükleri için secdeye kapanan bir topluluk gördük, siz de bize buna izin veriyor musunuz? ” peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: “Hayır, eğer böyle bir şeyi emredecek olmuş olsaydım, kadının erkeğe secde etmesini emrederdim.”
Allah Resulü (s.a.a): “Zorluk ve refah durumunda eşiyle uyuşan, ona itaat eden her kadını Allah Eyyub’un eşiyle haşreder, kocasının kötü ve acı sözlerine tahammül eden her kadına ise Allah-u Teala her kelimesi için oruç tutan mücahidin sevabını inayet buyurur.”
Allah Resulü (s.a.a) : “Erkeğin kadın üzerindeki hakkı evin ışığını yakması, yemek yapması, kapıya geldiğinde onu karşılayıp kendisine “hoş geldin” demesi, kendisi için bir leğen ve havlu hazırlaması eline su dökmesi ve bir özrü olmaksızın kendini ondan esirgememesidir.”
Müminlerin Emiri Ali (a.s): “Allahım! Ben Peygamberinin kızından razıyım. Allahım! O şu anda panik içindedir, sen onun munisi ol.”
- Kocanızdan Başkası İçin Süslenemeyiniz

Allah Resulü (s.a.a): “Süs ve ziynetini kocandan başkalarına göstermemeli; kocanın gıyabında güzel koku sürme; dikkat çeken başörtüsünü ve kol bileğini başkasına gösterme. Böyle yapacak olursanız dininizi helak etmiş olur ve Allah’ı gazaplandırırsınız.”
Allah Resulü (s.a.a): “Bir erkeğin eşi süslenir ve de evinin kapısından dışarı çıkarsa, o erkek deyyustur. Onu deyyus olarak adlandıran kimse günah işlemiş sayılmaz. Bir kadın süslenerek evinden çıkar ve erkeği de buna razı olursa erkeği için kadının attığı her adıma karşılık ateşte bir ev bina edilir. O halde eşlerinizin kanatlarını kırpınız ve kanatlanmasına izin vermeyiniz. Şüphesiz kanatlarını kırpmakta hoşnutluk ve mutluluk vardır.”
- Kocanızın İzni Olmadan Malında Tasarrufta Bulunmayınız

Altıncı İmam (a.s) : “Kadının kocasının izni olmaksızın köle azat etmesi, sadaka vermesi, bir tedbirde bulunması, bağışta bulunması veya adakta bulunması caiz değildir. Ama farz olan zekat, iyilik ve sıla-i rahimde bulunmak izne bağlı değildir.”
Allah Resulü (s.a.a) : “Kadın kocasının izni olmaksızın bir bağışta bulunamaz, bunu yapacak olursa kadına günah, erkeğe ise mükafat vardır.”
12-Eşlerin Akrabalarına Karşı Görevleri

“İnfak edeceğiniz mal; ana baba, yakınlar için olmalıdır. .”

“Allah’tan başkasına kulluk etmeyin, anne babaya, yakınlara, iyilik edin.”

“Yakınlara…sevdiği maldan harcar.”

“Konuştuğunuzda, akraba bile olsa sözünüzde adil olun.”

“Allah şüphesiz adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara bakmayı emreder.”

“İçinizde lütuf ve servet sahibi olanlar, yakınlarına, düşkünlere Allah yolunda göç edenlere (mallarından) vermemek için yemin etmesinler.”

“Kendiniz, ana babanız ve yakınlarınız aleyhlerine de olsa, Allah için şahit olarak adaleti gözetin.”

13-Ailesini Sevindirmek
Resulullah (s.a.a): “Her kim pazara girer, bir hediye alır ve onu ailesine götürürse, bir grup aç insana sadaka götüren kimse gibidir ve hediye vermekte kızlardan başlamak gerekir.”
İmam Seccad (a.s): “Allah ailesini daha fazla nimet ve refah içinde yaşatan kimseden daha çok hoşnuttur.”
8.Anne, Baba ve çocuklar

Daha fazla bilgi edinmek için bu kitabın 23 ila 26. bölümleri ile Mizan’ul Hikmet “el-Valid ve’l Veled” konusuna müracaat ediniz.

1-Annenin Çocuk terbiyesindeki Rolü

Varis ziyaretinin bir bölümünde şehitlerin efendisi Hz. Hüseyin’e (a.s) şu şekilde hitap edilmiştir
“Şehadet ederim ki sen yüce nutfelerde ve temiz rahimlerde bir nur idin.”

Aynı ziyarette Hz. Hüseyin’in mukaddes vücudu (a.s), Hatice’yi Kübra ve Fatımat'üz Zehra’nın (a.s) yanında yer almıştır: “Esselamu aleyke ya ibn-i Fatımat'üz Zehra, Esselamu aleyk ya ibn-i Haticet'el Kübra”
Hz. Hüseyin (a.s), Hür b. Yezid’in başını kucağına alınca, onun heva, heves ve Ümeyye oğullarının hakimiyetinden özgür ve hür oluşunu, annesine isnat ederek : “Sen, annenin seni hür olarak adlandırdığı gibi hürsün.”
Ömer b. Sa’d, Hz. Hüseyin’den (a.s) Yezid’e biat almak hususunda ısrar gösterince, İmam (a.s) kendisinin ve ashabının biat etmeyişini temiz annelere ve annelerin temiz eteklerine isnat ederek : “Pak ve tertemiz annelerin kucakları.”
2-Babanın Çocuk terbiyesindeki Rolü

Allah Resulü (s.a.a): “İnnel Irka dessasun”
3- Çocuğun Anne ve Baba Üzerindeki Hakları

Hz. Ali (a.s) : “Çocuğun babası üzerindeki hakkı, ona güzel isim vermesi, edebini güzelleştirmesi ve Kur’an öğretmesidir.”
Allah Resulü (s.a.a) : “Çocuğun baba üzerindeki bir hakkı da ona yazmayı, yüzücülüğü, ok atıcılığı öğretmesi ve onu sadece helal ve temiz şeylerle rızıklandırmasıdır.”
Allah Resulü (s.a.a) : “Çocuklarına ancak temiz rızık vermelidir.”
Allah Resulü (s.a.a) : “Evladın baba üzerindeki hakkı, onu güzel bir isimle isimlendirmesi, buluğa erdiğinde onu evlendirmesi ve ona yazmayı öğretmesidir.”
Bir şahıs Allah Resulüne (s.a.a), “Çocuğumun üzerimdeki hakkı nedir? ” diye sorunca, “İsmini güzel koy, güzel terbiye et ve onu güzel bir yere koy.” diye buyurmuştur.
Allah Resulü (s.a.a) : “Kimin çocuğu evlenme çağına gelir ve yanında onu evlendirecek bir şey bulunur da onu evlendirmezse sonra çocuk için bir günah ortaya çıkarsa bunun günahı babanın üzerine olur.”
Müminlerin Emiri Ali (a.s) : “Çocuğun, babası üzerindeki hakkı, ona güzel isim vermesi, edebini güzelleştirmesi ve Kur’an öğretmesidir.”
Ensardan birisi İmam Sadık’a (a.s) şöyle dedi: “Kimin hakkında iyilik yapayım? ” İmam Sadık (a.s) şöyle buyurdu: “Anne ve babana iyilik yap.” O şahıs, “Anne babam ölmüştür” deyince İmam (a.s), “Çocuğuna iyilik yap” buyurdu.
Allah Resulü (s.a.a) : “Çocuklarınızı üç haslet üzere terbiye ediniz: “Peygamberinize sevgi, peygamberin Ehl-i Beyt’ine sevgi ve Kur’an okumak.”
İmam Sadık (a.s) : “Çocuk yedi yaşına kadar oyun oynasın, diğer yedi yıl Kur’an öğrensin ve diğer yedi yıl da helal ve haramı öğrensin.”
Müminlerin Emiri Ali (a.s) : “Çocuklarınız ilim öğrenmelerini emrediniz.”
Hakeza İmam Ali (a.s) : “Çocuklarınıza namazı öğretiniz ve buluğ çağına eriştiklerinde de namaz meselesini ciddiye almalarını sağlayınız.”
Allah Resulü (s.a.a): “Çocuklar anne babasına eziyet edince, onların haklarını zayi etmiş olduğu gibi babalar ve anneler de çocukların haklarına riayet etmediği takdirde onların haklarını çiğnemiş olurlar. Anne ve babaların haklarına riayet etmek çocuklara farz olduğu gibi, çocukların anne ve babaların haklarına riayet etmesi de farz ve gereklidir.”
Allah Resulü (s.a.a) : “Her kim çocuğunu öperse, Allah onun için bir iyilik yazar; her kim çocuğunu sevindirirse, Allah kıyamet günü onu sevindirir. Her kim çocuğuna Kur’an öğretirse, anne ve babası kıyamet günü onu çağırır, onlara nurdan iki elbise giydirilir; öyle ki o ikisinin nurundan bütün cennet ehli nurlanır.”
Allah Resulü (s.a.a) : “Her kimin bir çocuğu varsa, onunla çocuklaşsın.”
Allah Resulü (s.a.a) : “Her kimin bir kız çocuğu olur da onu edeplendirir ve onu güzel terbiye ederse ve ona öğretir ve öğretimini güzel yaparsa ve Allah’ın kendisine verdiği nimetleri de geniş tutarsa, bu onun için ateşe karşı bir engel ve örtü olmuş olur.”
Allah Resulü: “İlahi takvaya riayet ediniz, çocuklarınız arasında adaletle davranınız.”
“Sizin aranızda iyilik, şefkat ve adalet üzere davranılmasını istediğiniz gibi siz de çocuklarınız arasında hediye alma hususunda ayrıcalık gözetmeyin.”

“Allah çocuklar arasında hatta öpme hususunda bile adalete riayet etmenizi istemektedir.”

Allah Resulü bir şahsı iki çocuğundan birini öpüp de diğeriyle ilgilenmediğini gördüğünde ona şöyle buyurdu: “Neden öpme hususunda o ikisinin arasında adalete riayet etmiyorsun? Öpmek istiyorsan her ikisini de öp.”
4-Anne ve Babanın Çocuk Üzerindeki Hakları.

“Rabbin, yalnız kendisine kulluk etmenizi ve ana babaya da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Eğer ikisinden biri veya her ikisi, senin yanında iken ihtiyarlayacak olursa, onlara karşı “of” bile demeyesin, onları azarlamayasın. İkisine de hep tatlı söz söyleyesin. Onlara acıyarak alçak gönüllülük kanatlarını ger ve: “Rabbim! Küçükken beni yetiştirdikleri gibi sen de onlara merhamet et! ” de.”

“Bana ve ana babana şükret diye tavsiyede bulunmuşuzdur. Dönüş banadır. Ey insanoğlu! Ana baba, seni, körü körüne bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme; dünya işlerinde onlarla güzel geçin; bana yönelen kimsenin yoluna uy; sonunda dönüşünüz banadır. O zaman, yaptıklarınızı size bildiririm.”

Ravi İmam Sadık’a (a.s) şöyle sordu: “Hangi amel daha üstündür?” İmam Sadık (a.s) şöyle buyurdu: “Namazı vaktinde kılmak, anne babaya iyilik yapmak ve aziz ve celil olan Allah yolunda cihat etmek.”
İmam Sadık (a.s) : “Sizden birinin ölü veya diri anne babasına iyilik etmesine engel olan nedir?”
Birisi, “Dünyadan göçmüş olan anne babaya karşı ne yapalım?” diye sorduğunda İmam (a.s) şöyle buyurdu: “Onların adına namaz kılsın, onların adına sadaka versin, onlar adına hacca gitsin ve onlar adına oruç tutsun.”

Emali kitabında İmam Sadık’tan (a.s) rivayet edildiği üzere Musa (a.s) arşın gölgesinde çok güzel bir yüz görünce şöyle arz etti: “Arşın başına gölge saldığı bu şey nedir? ” Kendisine şöyle hitap edildi: “Bu şahıs, anne ve babasına çok iyilik etmiştir, dolayısıyla da dosyası, laf taşımaktan ve iki kişinin arasını bozmaktan temizlenmiştir.”
Altıncı İmam (a.s) : “Eğer, ölümün sizlere kolay olmasını istiyorsanız, akrabalarınıza baş vurunuz, anne ve babanıza iyilik ediniz. Bu durumda ölüm meleğinden şu söz işitilir: “Ona sıkı davranmayınız.”Yine bu iş, ömrün sonuna kadar fakirliği sizden uzaklaştırır.”
Ali (a.s) : “Anne ve babanın, Allah’a isyan dışında her konudaki sözünü kabul et.”

Yedinci İmam (a.s) : “Bir şahıs, Allah Resulüne şöyle arz etti: “Bana, baba haklarını söyle.” İmam şöyle buyurdu: “Onu ismiyle çağırmaması, ondan önce yürümemeli, ondan önce oturmamalı ve ona sövülmesine sebep olmamalı.”

İmam Sadık (a.s) : “Anne ve baba hakkında çocuklara üç şey farzdır: Her haliyle onlara teşekkür etmeli, Allah’a isyan dışında emir ve yasaklarını kabullenmeli, gizli ve açıkta onların hayrını dilemelidirler.”
Allah Resulü (s.a.a) : “Anne babasının hakkına riayet etmeyen kimseye şöyle denilir: İstediğin gibi davran, şüphesiz ben seni bağışlamayacağım.”
Allah Resulü (s.a.a) : “İki şeyin cezası hususunda dünyada acele edilir: “Zina ve anne babaya karşı gelmek.”
Allah Resulü (s.a.a) : “Herkim anne babasını üzerse, şüphesiz onlara asilik yapmıştır.”
Altıncı İmam (a.s) : “Anne ve babaya sert bakmak, onlara isyan sayılır.”
Bir şahıs Allah Resulü’ne şöyle arz etti: “İşlemediğim çirkin bir amel yoktur. Acaba bana tövbe yolu açık mıdır?” Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdu: “Anne baban hayatta mıdır? ” O şöyle dedi: “Annem vefat etmiştir, ama babam hayattadır.” Peygamber şöyle buyurdu: “Eğer bütün günahlarının bağışlanmasını istiyorsan, git ve babana iyilik et.”O şahıs, camiden çıktığı zaman Peygamber şöyle buyurdu: “Keşke annesi (hayatta) olsaydı.”
Hz. Musa (a.s) üç defa, Allah’tan kendisine tavsiyede bulunmasını isteyince kendisine şöyle hitap edildi: “Sana iki defa anneni, bir defa da babanı tavsiye ediyorum.”
İmam Bakır (a.s) : “Üç şeyde hiç kimse için özgürlük yoktur: İyi ve kötüye emaneti eda etmek, iyi ve kötüye verilen ahde vefa göstermek, iyi ve kötü anne babaya iyilikte bulunmak.”
5- Çocuğun Değeri
Resulullah (s.a.a): “Her ağacın bir meyvesi vardır. Kalbin meyvesi ise çocuktur.”
İmam Seccad (a.s): “İnsanın mutluluklarından biri de kendisine yardımcı olacak bir çocuğunun olmasıdır.”
İmam Bakır (a.s): “Çocuğunun yaratılışının, ahlakının ve davranışlarının kendine benzemesi insanın utluluğundandır.”
6-Çocuk İmtihanı
Resulullah (s.a.a): “Çocuklarımız ciğerlerimizdir, gençlerimiz emirlerimizdir, büyüklerimiz düşmanlarımızdır, eğer yaşarlarsa bize imtihan vesilesi olurlar ve eğer ölürlerse bizi üzerler.”
Resulullah (s.a.a): “Çocuklarımız korkutucu, eritici ve hüzün vericidirler.”
İmam Ali (a.s): “İşlerinin çoğunu eşine ve çocuklarına ayırma. Zira ehlin ve çocukların Allah'ın dostları ise Allah onları zayi etmez. Yok eğer Allah'ın düşmanları iseler o halde neden Allah'ın düşmanlarına üzülüyor ve çalışıyorsun?”
7-Çocuk Sevgisi
Resulullah (s.a.a): “Çocukları seviniz ve onlara karşı merhametli olunuz.”
Resulullah (s.a.a) kendisine, “Ben asla bir çocuğu öpmedim” diyen ve sonra da giden birisi hakkında : “Bu adam benim nezdimde ateş ehlindendir.”
İmam Sadık (a.s): “Aziz ve celil olan Allah kula, çocuğuna karşı beslediği aşırı sevgi dolayısıyla merhamet eder.”
8-Çocukla Çocuklaşmak
Resulullah (s.a.a): “Her kimin çocuğu varsa ona çocukça davranmalıdır.”
Cabir: “Resulullah’ın (s.a.a) huzuruna vardım. Hasan ve Hüseyin’in Peygamber’in sırtına bindiğini ve Peygamber’in de onlar için diz çöküp eğildiğini ve onlara şöyle buyurduğunu gördüm: “Ne de iyi bineğiniz var ve sizler ne de iyi binicilersiniz.”
9-Salih Evlad
“Onlar: “Rabbimiz! Bize eşlerimizden ve çocuklarımızdan




Bu haber 830 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER YAŞAM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI