Bugun...



Aşura Matemiyle İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Aşura Matemiyle İlgili Sıkça Sorulan Sorular

facebook-paylas
Güncelleme: 10-09-2020 15:55:35 Tarih: 27-08-2020 16:41

Aşura Matemiyle İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Soru 1- Aşura nedir?

Cevap: Kelime olarak onuncu demektir. Muharrem ayının 10. gününe denilmektedir. Bu gün İmam Hüseyin (a.s) ve 72 yaverinin Kerbela denilen sahrada (Şu anda Irak'ta bulunan bir şehir) şehit edildiği gündür. On dört asırdır bu günün anısına İslam coğrafyasında törenler düzenleniyor.

Soru 2- Aşura'nın Aşure ile alakası ne?

Cevap: Aşura'nın haddi zatında Aşure adlı yemekle hiç bir alakası yoktur. Bu yemek eğer sevinç ve kutlama olarak pişirilirse, büyük bir yanlış ve Peygamber efendimiz (s.a.a) ile Ehlibeyt'inin (a.s) hüzün gününde sevinmek anlamına geleceği için büyük bir vebaldir.

Soru 3- 1400 yıl öncesi için ağlamanın anlamı ne?

Cevap: Meselenin zamanla bir alakası yoktur. Maksat sırf tarihi bir olayı canlandırmak değil, asıl maksat tarihte yaşanmış çok istisna bir olayı anarak o olaya müdahil olan örnek insanların söz ve tavırlarından örnek almaktır.

Yani mesele tarihi bir olay meselesi değil, değerler ve İslam'ın yaşatılması meselesidir. Kerbela olayı tarihte benzeri rastlanmayacak kadar zengin bir ibretler albümüdür. Bu konuda bize hak verebilmek için Kerbela olayını incelemeniz lazım.

Bu sorunun cevabı etraflı düşünen bir insan için: "Her gün Aşura her yer Kerbela" cümlesinde çok güzel bir şekilde özetlenmiştir.

Soru 4- Niçin kendinizi kanlara buluyorsunuz?

Cevap: Kendini kana bulamak Ehlibeyt mektebinin öz kaynaklarında yoktur. Bilakis çoğu veya bütün alimlerimiz bu işi haram bilmekteler. Bu işi yapan kitlelerin çoğunluğu Ehlibeyt mektebinin asil gerçeklerinden habersiz insanlardır. Onların yaptığı örf ve geleneklerden kaynaklanmaktadır.

Soru 5- Niçin kendinizi dövüyorsunuz?

Cevap: Ehlibeyt kaynaklarında kendini dövmek diye bir şey yoktur. İmamlarımız da böyle bir iş yapmamışlardır.

Ancak sineye vurmak bir yas çeşididir ve dinen de sakıncası yoktur. Bu iş kendini dövmek ve nefse eziyet aşamasına varmamalıdır ve varmıyor da genellikle.

Dini metinlerimizde üzerinde durulan İmam Hüseyin'in (a.s) anılması ve o hazrete ağlamaktır. Sineye vurmak anma törenlerine özel bir canlılık veriyor ve insanların çok az bir acıyla büyük acıları anlamaya çalışmasına yardımcı oluyor.

Soru 6- Kerbela'yı anmanın ne faydası var?

Cevap: Kerbela'yı anmak hakkı, hakikati anmaktır. İslam'ın bekası için fedakarlık yapmayı öğrenmektir. Kerbela zulmün karşısında eğilmemeyi, oklar önünde olsa dahi namazı ayakta tutmayı, kardeşliği, Allah sevgisini, Kuran'a bağlılığı, iyiliklere emredip kötülüklerden sakındırmayı öğretmek içindir. Eğer Kerbela'yı anmak bunları hedeflemeden yapılırsa fazla bir anlam ifade etmez.

Soru 7- Kerbela olayı nasıl anılmalıdır?

Cevap: Esas olan Kerbela olayını anmaktır. Anmanın şekli kültür ve geleneklere göre değişebilir. Bir Müslüman olarak bizden istenen bu büyük faciayı anmaktır.

Şekli konusunda rivayetlerde en belirgin olan unsur ağlamaktır. İmamlarımızın döneminde İmam Hüseyin için düzenlenen meclislerde şiir okuyan şairler vadı. Örneğin Di'bil Hozai bu şairler arasında çok meşhur olan bir şairdir ve İmam Rıza'nın (a.s) huzurunda şiir okumuş, halkı ve İmam'ı (a.s) ağlatmıştır.

Soru 8- Aşura törenleri Caferi/Alevilere mi mahsustur?

Cevap: Gerçi bize göre İmam Hüseyin'i (a.s) anmak (bu konudaki şii ve sünni kaynaklarında gelen hadisleri dikkate alarak) bütün müslümanların görevidir ve Kerbela olayını Şii/Alevi yazar ve edebiyatçılar kadar Sünni yazar, edebiyatçı ve tarihçiler de ele almışlardır, ancak pratikte Kerbela olayını daha çok Ehlibeyt mezhebine mensup toplumlar anmaktalar. Tabi bir çok ülkede (Hindistan ve Lübnan ve Türkiye’mizde görüldüğü gibi) Ehli Sünnet kardeşler de bu anma merasimlerine katılmaktalar.

Soru 9- İmam Hüseyin'i (a.s) kimler şehit etti?

Cevap: İmam Hüseyin'i (a.s) ne sünniler ne de şiiler şehit etmedi. Bu sorunun cevabında verilen bu türden cevaplar genellikle maksatlı ve gerçekçilikten uzaktır.

İbn-i Ziyad'ın ordusunda Yezid'i Müslümanların halifesi olarak haklı ve İmam Hüseyin'i (a.s) haksız bildiği için gelen de vardı, Ehlibeyt'i sevdiği halde korku ve sair sebeplerden dolayı gelen de vardı. Bunun dışında başka hedef ve amaçlar taşıyan çeşit çeşit kesimler de yok değildi. Ortak olan şey cehalet, korku ve Ehlibeyt'e vefasızlıktı. Ümmet bütünüyle İslami gerçeklerden uzaklaşmış ve yozlaştırılmıştı.




Bu haber 773 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SORU-CEVAP Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI